Her zorlukla beraber bir kolaylık
Özgür bugün işten çıkarılmıştı. "Muhasebe seni bekliyor, oraya uğra, evraklarını imzala" dediler. Söyleneni yaptı. Birkaç günlük çalışmasının karşılığını cüzdanına koydu. Henüz tanışamadığı birçok insana selam verdi ve onlara; "size kolay gelsin" diyerek işten ayrıldı. Mutsuz bir şekilde evinin yolunu tuttu.
"Kolay gelsin" derken, neden Özgür için bir işte tutunmak kolay değildi?Sonra da eşine, çocuklarına ne söyleyeceğinin derdine düşüyordu. Nasıl söylese? “İşten attılar beni” dese gururuna yediremezdi. ”Ben istifa ettim, işten çıktım” dese o da yalan olurdu.
Sahi problemi neydi? Yeteri kadar sorumluluk alacak
yetkinlikte mi değildi? Şöyle bir düşündü, “Nedir benim problemim o zaman?”
diye mırıldandı.
Aslında
insan problemini düşünmeye başladığında bir şeyler değişmeye başlar. Tekrar
aynı şeyi yaşıyorsa; hayatın ona sorduğu soruları cevaplayamamış demektir.
Neydi bu sorunun cevabı? En başa dönmeliydi, probleminin başladığı ilk
zamanlara…
Kimse
birden bire bir şeyleri yaşamıyor hayatta. Her zaman, öncesinde oluşturduğu
sebeplerle bu sonuca varıyordu aslında. Çünkü sebepler bizi sonuçlara götürür.
Problemin başı
Özgür ilk olarak ne zaman işten çıkarıldığını düşündü. Sahi, çıkarılmamış, kendisi terk etmişti işini. Yeni evliydi ve ailesine iyi imkânlar sağlamak istiyordu. Bu sebeple daha iyi olur ümidiyle, aslında mutlu olduğu iş yerini kendisi terk etmişti. Yerine bir eleman yetiştirmeden, yeni işine geçiş yapmıştı.
Bütün
problemler de bu tarihten sonra oluşmaya başlamıştı. Geç de olsa bunu fark etti.
Neden vazgeçmişti işinden, neden mücadele etmemişti?
- Çırak olmadan usta olmak mı istemişti? Kibir mi yapmıştı?
- “Çok iyi bir okuldan mezun oldum, bu saçma işi yapmak için mi? demişti.
- Yoksa, aldığı ücreti mi küçümsemiş, çok fazla para kazanmanın derdine mi düşmüştü?
- Sebepler yerine sonucu mu istemişti?
Çok istek, çok problem
Şimdi
baktığında kendine, neyi çok fazla isterse, o isteğine ulaşamadığını fark etti.
Sonra eşini düşündü, aslında eşinin ondan çok da beklentisi yoktu. Neden kendine bu kadar gereksiz yüklenmişti? Neden daha fazlası olsun derdine düşüp elindekileri de kaybetmişti?
Her bitiriş yeni bir başlangıç…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Her bitiriş yeni başlangıcı oluşturur."
Özgür'ün yapmış olduğu yanlışlardan biri de, mevcut işi devam ederken, yeni iş aramasıydı.
Oysa iş işteyken aranmazdı. Fakat o bunu yapıyordu. Öğle yemeği aralarında, farklı firmalarla görüşmeler yapıyor ama bu durumu kimseye çaktırmıyordu. Sonra tekrar eski işinin başına dönüyordu. Böylece kendini garantiye aldığını düşünüyordu.
İşten ayrılırken de, işini devrederek ayrılmıyordu. Çünkü anlaştığı yeni iş yeri, onun hemen iş başı yapması gerektiğini söylüyordu.
Nasıl fark edememişti bunu? Doğrusu, işten ayrılma kararını patronuna söyleyip, yeni işi öyle aramasıydı. Her bitiriş yeni bir başlangıç değil miydi? Yaptığı bu tarz davranışların sonucunda, bir işte dikiş tutturamadığını fark etti. Bu davranış onun işteki bereketini etkiliyordu.
Ajandasını
eline aldı ve yapması gerekenleri sıraladı.
- Öncelikle olduğu gibi görünmek.
- İşi küçümsememek.
- Başkalarıyla kendini kıyaslamamak.
- Egosunun hoşuna gitmeyenleri not alıp değerlendirmek.
- Bir işi sürekli yapabilmek, en ufak olumsuzlukta terk etmemek.
- Sabretmek.
- Her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu unutmamak.
- Bol bol şükretmek.
Son
maddenin başına yıldız işareti koydu, fosforlu kalemle renklendirdi. Sahi şükür
edecek o kadar çok şey varken, aklının ucundan şükretmek geçmemişti.
Evet,
işsiz olabilirdi ancak hâlâ iş aramak için sağlığı, gücü ailesi vardı. En
önemli şey bu hayatta sağlık değil miydi?
Zorlukla beraber kolaylık...
Özgür, ailesine çok fazla
imkân sağlamayı istemişti ancak; o iş için de yeterince yetkinlikte değildi. O
yetkinlikte olmadığını bilse de yine de işi kabul ediyordu. “Bir şekilde
yaparım” diye düşünüyordu. Bu düşünce ile yol gidemediğine göre, hemen en yakın
virajdan dönmeliydi. En azından “bu işi bilmiyorum ama öğrenmek için gayret
ederim” diyebilmeliydi. Gerçeği söyleyebilmeliydi.
Yaptığı en büyük hatalardan birinin, daha büyük görünmeye çalışmak olduğunu artık biliyordu. Elindeki imkânları ne ise, o imkânlarla devam etmeye karar verdi. Ve de olduğu gibi görünmeye... Yeni kararlarıyla, yeni işini aramaya koyuldu.
Çünkü karşılaşılan zorluk ne olursa olsun, her zorlukla beraber bir kolaylık vardı.
Yorumlar
Emeğinize sağlık
Teşekkürler☘️
Teşekkürler bu güzel yazı için