ZEYTİNYAĞI DA HAKLI
Zeytinyağı da haklı...
Herkes ne söylese
haklı.
Herkes hangi konuda
konuşursa haklı!
Kim ne anlatsa bu
hayatta, kime ne anlatsa...
Mutlaka haklı.
Gelin, kayınvalide
mesela:
Gelin var... Kayınvalidesine
yakın oturuyor, ara ara ziyaret ediyor, saygılı davranıyor, elinden geleni
yapıyor zira. Ona ‘’Şunu yapmıyorsun’’ deseler bir sürü haklı olacağı, güzel yaptıkları
var; “Ama her gittiğimde ne dese yapıyorum, saygısızlık etmiyorum, güler
yüzlü davranıyorum.”
Sonra onun
kayınvalidesi var. Anlatıyor: “Annesine gidiyor, günlerce kalıyor. Bende bir
kere kalmıyor. Ben ona kötü bir şey mi yaptım? Gözünün içine bakıyorum.”
Şimdi, bakınca o da haklı!
Patron, çalışan
mesela…
Patronu anlatıyor: “Akşama
kadar 27 kere mola veriyor. İşler yetişmiyor diye telkinde bulununca ’Psikolojik
şiddet uyguluyorsunuz’ diyor. Bu şirketi sahiplenmiyor.” Haklı…
Çalışanı dinleyince: “Bir
sürü iş yüklüyor. 3 kişilik işi tek kişiye yaptırıyor. Sonra da ‘Yetişmiyor’ diyor,
kızıyor.” E, o da haklı!
Karı, koca var.
Kadın anlatıyor: “Evde
bana hiç destek olmuyor. Gelir gelmez bir uzanıyor kanepeye. Bir daha
kalkmıyor.”
Adama soruluyor: “Akşama
kadar çalışıyorum, canım çıkıyor. Eve gelince de dinlenmek istiyorum.”
İnsan her konuda
kendini haklı çıkarabilme özelliğine sahip. Hatasının çok yüksek olduğu konuda
dahi pek tabii haklı görünebiliyor. Verdiği o “Ben bilirim” tepkileri, “Ne
olmuş canım öyle yaptımsa?” halleriyle
bir şekilde üste çıkıyor. Sonuçta pekmezle zeytinyağı karıştığında pekmezin
çokluğuna bakmaz zeytinyağı. Her halükarda üsttedir.
Zeytinyağı bile
çıkıyorsa bu kadar basitçe üste,
Bu işin hikmeti üste
çıkmak olabilir mi?
Burada bir sır, bir
mesaj mı var ki?
Oysa zeytinyağını özel
ve kıymetli yapan insana verdiği faydalardır. Üste çıkma özelliğinden dolayı
tercih edilmez. Buna rağmen insan haklı çıkmaya odaklanır. Zeytinyağı gibi
faydalı olmaya değil.
İnsanı buraya ne iter?
Neden devamlı haklı çıkmak ister insan? Ne kazanır ki böyle olduğunda?
İnsanın içinde var
olan bir istek sistemi vardır. İster de ister. Onu her konuda haklı çıkmaya
iten de bu istek sistemidir. Haklı çıkma isteği, kişinin bu sistemi ne kadar
şımarttığıyla ilgilidir aslında. Alt basamaklarında buraya varan nice istek
yatar. Haklı çıkma isteğinin hemen bir alt basamağına bakalım: “En doğru
fikrin benim fikrim olduğu onaylansın” isteğini görmek mümkün mesela.
2 çocuklu bir anne,
düğünden çıkmışlar. Ev, başka bir şehirde. Kıyafeti rahatsız,
değiştirecek. Çocuklarınınkini de değiştirecek.
3 farklı ağızdan se çıkıyor: “Saat zaten çok geç oldu. Bir de kıyafet
değiştirirlerse siz kaçta yola çıkarsınız”...
- Size ne?
Kıyafet değiştirecek
olan ben değilim. Değiştirdiği için bekleyecek olan ben değilim. Neden her şeye
karışıyorum? Çünkü en iyi fikri ben çıkarıyorum. Böyle olunca da en haklı olan ve
en üste çıkan oluyorum her FİKİR TARTIŞMASInda.
Ah tartışmalar...
Deneyimsel Tasarım
Öğretisi tartışma hakkında çok güzel şeyler söyler. Haklı çıkmak isteyen ve en
iyi fikrini beyan eden bir sürü insan var. İşte onların tükürük yarışmasına
benzer tartışmalar.
Ama esas konumuz
tartışmalar değil. O bölüm haklı çıkma çabalarının bir sonucu. Kimin açısından
bakarsak bakalım; herkes haklı, herkes en iyi fikri üretiyor. Herkes çok iyi
bir tartışmacı. Fakat bunların hiçbiri iletişim ve ilişkilerimizde bizi insanlara
fayda veya keyif veren yapmıyor. Zeytinyağı bu sebeple bizden ayrılıyor. Çünkü
kendisi yalnızca üste çıkmıyor; hem çok faydalı hem girdiği yere lezzet
katıyor. Neyse... Onu da sevmeyen var. Netice de sevmeyen de haklı.
En nihayetinde,
zeytinyağı da haklı...
“Kim Kimdir”,”
İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve
hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta
hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Kaleminize sağlık ne güzel bir yere değinmişsiniz 🌺
Haklı çıkanlardan değilde, gerçekten hak edenlerden olabilme ümidiyle 🌸
En nihayetinde, zeytinyağı da haklı... Kaleminize sağlık…