Asansörü Aşağıdan Çağırıyorlar

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Asansörü Aşağıdan Çağırıyorlar

“Asansörü bırakır mısınız? Heey!.. Kime söylüyorum?”

“Bu kadar da olmaz ki! İnsanlar ne kadar bencil oldu. Belli ki aşağıdan asansörü tutuyorlar. Oysa hepimizin işi var.”

Semiha, normalde bu tür şeylere pek takılmazdı ama bu aralar ters giden şeylere sabır göstermekte zorlanıyordu.

Asansör kapısına sertçe vurdu. Aşağıdakiler duysun istiyordu. O sırada karşı komşusu çıktı. Yaşlı kadın,

“Bu ne gürültü sabah sabah!”

Bir an utandı Semiha, “Asansörü aşağıda birileri tutuyor. İşe geç kalıyoruz.” dedi. Hata yaptığını kabul etmekten ziyade “Bu yaptığımın bir sebebi var” ı anlatmaya çalışıyordu.

“Kızım sen gençsin, dört kat merdiveni inebilirsin. Amcan hasta, yeni uyudu.”

Baskıda zorlanmamızın bir nedeni de esnekliğimizin olmamasıdır. Hedefe giderken çeşitlendiremiyorsak bu bizim “katı” olmamıza neden olur.

Daha da mahcup olan Semiha, “Hep de beni buluyor, asansör bile bana karşı.” diye geçirdi içinden.

“Ne zaman dönecek benim bu şansım?”

Eşini çok genç yaşta kaybettiği için hayatın ona hiç gülmediğini düşünüyordu Semiha. Yoğun bir iş temposu, iki çocuk, büyük şehrin karmaşası derken zorlanıyordu. Ama ona destek olan da yok değildi. Başta ailesi, arkadaşları, iş yerindeki patronu hep yanındaydı. Gördüğü destek onun için öyle olması gerekendi ki farkında bile değildi. Çocukları da aslında söz dinleyen çocuklardı. Bu devirde böylesini bulmak kolay değildi.

Ama onlarla ilişkilerinde zaman zaman öyle çıkışları oluyordu ki uzak durmaya çalışıyorlardı. Neticede her insan, kendine iyi gelen kişilerle birlikte olmak isterdi. Üstelik ne zaman biri bir konuda destek istese çoğunlukla “Yoğunum.” diyordu.

Eşini kaybetmesinden bu yana on iki yıl geçmesine rağmen hala kavga ediyordu onunla. “İsmail neden beni yalnız bıraktın?” Onunla konuşunca biraz rahatlıyordu ama bu onu daha sabırlı yapmıyordu. Giderek her şeye tepkili hale gelmişti. Dayanamaz hale gelmiş, tahammül seviyesi çok düşmüştü.

Evet, kolay değildi eşini kaybetmek ama çocukları için yetim olmak daha zordu. Eşi hayatta iken imkanları çok daha fazlaydı ama o artık yoktu.  Şikayetleri, sızlanmaları, isyanları hayattaki güzellikleri görmesine engeldi. Aynı zamanda bu durumu daha küçük olaylara daha büyük tepkiler vermesine sebep oluyordu.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: ‘’İnsan sabır gösterdikçe daha sabırlı olur.’’

Biz tepkimizi anında gösterdiğimizde rahatlarız ama bu bizim giderek daha küçük şeylere daha fazla tepki göstermemize sebep olur. Sonucunda asansörü bile on dakika bekleyemez hale geliriz.

O nedenle insan sanılanın aksine sabrettikçe sabrı artar. Mesele, insanın duygusal olarak yaşadığı olaylar karşısındaki dayanıklılığının arttırmasıdır. Bu da onun problemini azaltma veya küçültme çabaları ile ters orantılıdır. İnsanın yapması gereken çözüm marifetini arttırmak, güçlenmektir aslında. Problemi küçültmeye çalıştıkça çözüm marifetleri daha hızlı küçülür. Çünkü insan probleminden şikayet ettikçe, tepkiselliğini arttırdıkça ondan kurtulacağını sanır. Tam tersi olur ve bulunduğumuz yerden aşağıya inmeye başlarız.

İnsanın hayatta daha yukarı çıkması, başka tuşlara basması ile olur. Bunlardan en önemlisi de insanın duygusal dayanıklılığını yani sabrını arttırmasıdır.


 Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu

 



             

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Çok güzel bir yazı, elinize sağlık :)
Adsız dedi ki…
Sabrettikçe sabrımız artar. Ne kadar önemli bir detay! Hepimizin hayatının başköşesine oturmuş sabırsızlıklarımız için hatırlatıcı, farkındalık oluşturan bir yazı olmuş. Emeklerinize sağlık🍃
Peki asansörü yukardan cagirmalari ne ile mümkün?
qkhn_khrmn dedi ki…
Maalesef günümüzde kimsenin kimseye tahammülü kalmamış durumda. Trafikte, iş yerinde, evde vb. birçok yerde. Sebebi bu yazıda çok güzel anlatışmış. Ellerinize sağlık.
Ncy Bşl dedi ki…
Baskı anında düşünebilen bilinci açık, tahammül kotası geniş insanlardan olmak ümidiyle kaleminize sağlık
Sibel bslgn dedi ki…
Küçük şeylere tepki vermemeye çalışmak dayanıklılığını arttırıyor. Teşekkür ederiz kaleminize sağlık 👏
Figen Ekame dedi ki…
Sabrettikçe, derin su olur, en ufak rüzgarda bulanmayız...
K.Y dedi ki…
Basiti küçümseme, ufak ayrıntılar seni farklı gösterir...
Kadriye dedi ki…
Baskıda zorlanmamızın bir nedeni de esnekliğimizin olmamasıdır. Hedefe giderken çeşitlendiremiyorsak bu bizim “katı” olmamıza neden olur. Çok güzel bir yol gösterilmiş. Ellerinize yüreğinize sağlık
Nihan dedi ki…
Günümüzde insanların hiçbir şeye tahammülü olmamasının sebebinin anlatıldığı çok güzel bir yazı. Teşekkürler🌼
Eda dedi ki…
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır diye boşa dememişler. İnsan sabrettikce kalın toprak olur, tepkisellikten kurtulur. Emeklerinize sağlık güzel bir konuya deginilmiş.
Ayşe Akgn dedi ki…
"İnsan sanılanın aksine sabrettikçe sabrı artar." Bu o kadar kilit bir cümle ki... Şu anda neden bu kadar sabırsız olduğumuzun cevabı olmuş yazınız. kaleminize sağlık..
Ayşe dedi ki…
Basit olaylarda duygularımızı kontrol edemediğimizde her seferinde daha yüksek tepkiler vermeye başlarız
Büşra S.D dedi ki…
Sabretmek sabrımız artar.. hatırlstıcı bir yazı olmuş emeklerinize sağlık
Pınar Fırıloğlu dedi ki…
İnsanın bazen kendini yaparken bulduğu şeylerle ilgili nasıl da farkındalık uyandırmış yazınız, teşekkürler... Sabredenlerden olmak dileğiyle...