Yeryüzü, Karıncalar ve Herkes...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Bayramı Hak Etmek

Bir zamanlar yeryüzünde milyarlarca karınca sürüsü yaşarmış. Karıncalar kendi hayatları ile çok meşgullermiş ve başka hayatların olup olmaması onların ihtiyaçlarına göre anlam kazanıyormuş. Yani tohumlar ve böcek kalıntılarına besinleri olduğu için değer veriyor, ihtiyaçlarını karşılamayan tüm yaşamları önemsiz görüyorlarmış. Karınca dünyasını kibir ve gurur sarmış. Başka böcekleri güçleri yettiğinde köle yapıyorlarmış. Sayılarının çok olması onlara ayrı bir kibir yüklüyormuş. Çok kıymetli eşya ve gıda biriktirmişler. Yeryüzünün üzerinde kasıla kasıla yürürken yerin altını ambar ve kasaya cevirmişler. Anahtarlarını bir kervanın taşıyacağı servete sahiplermiş. Ve bunu hak etmelerinin kaynağının çok çalışmaları olduğunu savunuyorlarmış. Sonra bu hırs ve zenginlik kendi içlerinde de tartışmalara, bozgunculuklara neden olmuş. Birbirlerinin biriktirdiklerine göz koymuşlar. Birbirlerini öldürmeye aileleri parçalamaya başlamışlar. Karıncaların eski birlik ve beraberlikleri bozulmuş. Gittikçe karınca dünyası kaosa gömülmeye başlamış.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki “Hayatta hiçbir şey aynı kalmaz.” Her şey dengede başlar. Sonra değişir ve aşırılaşır. Değişimden sonra dengeye tekrar gelemeyen her şey aşırılaşıp sonra da yok olmaya mahkûmdur.

Karınca dünyası da o kadar aşırılaşmış ki, sonları gittikçe yaklaşıyormuş. O sırada güneyde yaşayan karıncayiyenler açlıkla mücadele ediyorlarmış. Sonra göçmen kuşlardan kuzeyde çok karınca olduğunu kendilerinin de oraya göçeceğini duymuşlar ve hemen yola çıkmışlar. Güneyden gelen karıncayiyenler bir anda karıncaların etraflarını sarmışlar. Yeryüzünde çalımlı gezen karıncalar kaçışıp yerin altına girmiş. Artık o övündükleri zenginliklerini canları için feda ediyorlarmış. Karınca yiyenlerin kendilerinden önce gelip saldırdıklarını gören kuşlar ayaklarına pişirilmiş taşlar alıp karınca yiyenlere atmışlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Karıncayiyenlerin bir kısmı ölmüş, bir kısmı geri kaçmış kendi ülkelerine. Kuşlarda dağılan yuvalardan saçılan tohumları yemiş ve yollarına devam etmiş. Bizim karıncalar bir iki gün etrafı dinledikten sonra ortaya çıkmışlar. Sevdiklerini kaybetmişler. Birikimlerini kaybetmişler. Artık eski günlerden sadece acı izler varmış. Ama geçmişte ki şükreden hallerini hatırlamışlar ve hasretle şükreder olmuşlar. Bir süre böyle güzel yaşamışlar.

Sonra yavaş yavaş kendilerini toparlamaya başlamışlar. Yeniden çalışmışlar yeniden güçlenmeye başlamışlar ve yeniden zalimleşmeye başlamışlar. Ama sonra sel baskınları olmuş, fırtınalar esmiş ve yine eksilmişler. Bu eksilme onlara bir mesaj getirmiş.
Sonra bir gece, gökyüzünden bilge, çok büyük ve çok güçlü bir kanatlı karınca gelmiş. Yeryüzünün en güzel ahlaklı karıncasına bir kitap getirmiş.
 
Kitap en güzel ahlakı tamamlamak ve karıncalara bir yaşam stili sunmak için verilmiş. Ve bu aslında onların yollarını aydınlatan bir nurmuş. Artık yerin altında bile olsalar o yaşam stilinin verdiği nur ile yolları aydınlık olacak ve bir daha hatalarında ısrar etmedikleri sürece karanlığa hiç batmayacaklarmış.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

O Gelen...

O kitabın geldiği gece Kadrinin idrak edilemeyeceği kadar büyük bir gece olmuş.

O kitabın geldiği ay, ki tozu temizleyen bir yağmur ya da demiri ezip döven anlamına gelen bir aymış.

O öyle bir ay ki, indiği geceye kavuşabilmek için öncesinde bir kıtlık yaşamak şartmış.

O öyle bir ay ki, tüm karıncalar gündüz yemeyi kesip güneş batınca birbirini ikramlarmış.

O öyle bir ay ki, sonunda güzel bir bayram varmış. Ama önemli olan o bayramı hak edebilmekmiş.

Çünkü bedel ödeyen bedel ödediğine değer verirmiş. Çünkü bedelsiz hiçbir şey kalıcı olmazmış. Çünkü hayat bedel ve karşılığı üzerine kurulu imiş. Doğru yere doğru bedel ödeyenin yaşamı tüm zamanlarda Bayram mış. Ve esas bayram, insanın ödediği bedellerden sonra bile hikmeti kendinden bilmemesindeymiş...

Öyle değil midir? Yoksa karıncalar ödemediler mi bedel? Elbette ödediler, çok sıkı gayret gösterdiler. Ama gayret gösterdikleri zaman gayret gösteren onlar mıydı? Yoksa bunu onlara yaptıran mı vardı?

Ne kazanırsa kazansın insan, kazanabilmek için o gönderilen nurun Sahibine ihtiyaç duyar.

Kazandığı ne kadar olursa olsun; insan o kazandığıyla sapmamak, dosdoğru yolda olabilmek için yolun Sahibine yine çok ihtiyaç duyar.

Yeryüzü, karıncalar ve herkes

Ama aslında hiç kimse

Kazandığıyla mutlu bir sona erişebilmek için, yine tüm kazançların sahibine ihtiyaç duyar.

İhtiyaçlıdır yeryüzü. Kadrini bilemediği geceye, kıymetini bilmediği aya, tüm zamanlarının bayram sevincinde olmasına ihtiyaç duyar.

Ama Bayramı hak etmek için ne kadar çabalar?


Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu





Yorumlar

Adsız dedi ki…
Farklı ve hoş bir yazı olmuş. Teşekkürler
GNS dedi ki…
Gerçek bayramlar yaşamak dileğiyle
Ellerinize sağlık
Hacer dedi ki…
Cok guzel bir yazı kaleminize sağlık. Guzelikler ile doludur ramazan.nasip olsun...
Adsız dedi ki…
Elinize sağlık.
Adsız dedi ki…
Hikmetin asıl sahibini insana hatırlatan bir yazı. Kaleminize sağlık
RAHSAN dedi ki…
Ne kadar güzel dile getirmnişsiniz.. Hepimize güzel bayramlar olsun :)
İhtiyaçlıdır yeryüzü. Kadrini bilemediği geceye, kıymetini bilmediği aya, tüm zamanlarının bayram sevincinde olmasına ihtiyaç duyar. İhtiyacımızı doğru yere yerlestirebilmek duası ile...
A. Ü dedi ki…
Her şeyin herşeyle ilişkili olduğu karıncalar dünyasından güzel anlatılmış. Teşekkürler
Sibel B dedi ki…
Hem faydalı, hem keyifl, hem düşündüren bir yazı kaleminize sağlık 👏
A. Ü dedi ki…
Yazının sonı hiç beklemediğim bir yere bağlandı:) Çok çok etkileyici bir yazı. Yazanların eline emeğine sağlık
Adsız dedi ki…
Gerçek bir bayramın idrakında olup hak eden ve yaşabilenlerden olabiliriz inşallah🌷
Firuze dedi ki…
Keyifli bir anlatım olmuş teşekkürler...
Ayşe dedi ki…
Gerçekten ne kadar çabalarsan çabala, bir baş ağrısını dindirmeyecksen, bunda ialhi bir hikmet var demektir. Biz hikmeti kimden biliyoruz?
Burcu dedi ki…
Doğru yere doğru bedel ödeyenin yaşamı tüm zamanlarda Bayram’mış.
Kaleminize sağlık ne güzel içten ve samimi bir yazı olmuş…
Firuze dedi ki…
Her okumada farklı bir anlam buluyor insan..gerçek bayramlara kavuşmak için doğru bedeller nasip olsun...
Adsız dedi ki…
Verilenin kadrini bilmek için verileni anlamak ve okumak gerek..