Bıçağın Kemiğe Dayandığı An…
Serap geçirdiği kaza sonrası, uzun zaman hastanede kalmıştı. Hastane odasında düşünecek çok zamanı olmuştu. Hala hayatta olduğuna şükrediyordu. “Verilen her şey bir gün alınıyormuş, meğer...” dedi içinden. Geriye dönüp baktığında, dününe göre iyi olduğunu düşündü ve buna şükretti.
Boşa kürek çekmek…
Hayatı boyunca boşa kürek çekmenin pişmanlığını duymuştu. Bu zamana kadar hep ihtiyacından daha fazlasına sahip olmak istemişti. Ne kadar çok imkana, paraya, kariyere sahip olursa; o kadar mutlu olacağını sanmıştı. Her elde ettiği şeyden sonra “Mutluluk ve başarı bunda da değilmiş.” deyip yeni bir maceraya atılmıştı. Evlilik, çocuk, kariyer derken, hayatı daldan dala atlamakla geçip gitmişti. Bunlarda mutlu olamayınca da kendisine hobiler edinmişti. Herkes ne yapıyorsa, o dönemde trend neyse onu yapmaya çalışmıştı…
Dans kursları, başlayıp bıraktığı spor aktiviteleri… Bunlarda bir zaman sonra sıkıcı gelmişti . Kendini görünümünü de değiştirmeliydi...
Daha güzel olmak için bir estetik merkezinin
yolunu tutmuş, Fransız askısı, dudak dolgusu, yağları aldırma işlemi derken
zaman geçmişti.
Serap ne yaparsa yapsın bir türlü tatmin olmuyordu. Dengesini, karakterini bir kere bozmuştu. Kendi çıkarına uygun, kendisine ve karşısındakine
zarar veren şeyleri bile çok rahat yapabilir hale gelmişti…
Oysa ailesi çok daha iyi imkanlara
sahip olması için iyi yetiştirmişti. En pahalı kolejlerde okutmuştu. Bir dediği iki edilmemişti. Ne istediyse yapılmıştı. O
yüzden Serap, kendisine “Hayır.” denilmesinden asla hoşlanmıyordu. İstediği her şeye
hemen ulaşmak istiyordu. Sahip olmadığı şeylerden dolayı da çok şikayet ediyordu.
Bir şeyler ters mi gidiyor?
Bir zaman sonra bir şeylerin çok eksik olduğunu daha derinden hissetmeye başladı. Bu kadar çok şey yapıp hala mutsuz olmasına şaşırıyordu. Ters giden bir şeyler vardı. Mutsuzluktan nefesi kesilir, kalbi sıkışır hale gelmişti.
Artık mutlu olmak için yapacak hiçbir şeyinin kalmadığında ve dibe vurduğunda; boşa geçirdiği zamanların pişmanlığını yaşamaya başlamıştı.
Hayatın içerisinde hep çırak kalmış, hiçbir konunun ustası olamamıştı.
Ama yine de içinde bir ümit vardı.
“Mutluluğu
ararken ne hatalar yaptım? Hatadan dönülmez sanıyordum, meğer dönülüyormuş’’ diye
düşündü.
Bir kapıyı kapatıp,
dönüşümünün başlayacağı yeni bir kapıyı açmak istedi.
“Çok şükür, hala nefes alıyorum demek ki
hala zamanım var. Sınavım halen devam ediyor, kendim için bir şeyleri
değiştirebilirim.” dedi ve yola koyuldu.
İnsanoğlu yarınını düşünmeden
anlık olarak hareket ettiğinde ve bir gün arkasına bakıp neler yaptığını
gördüğünde, boşuna oyalandığını anlar. Ve işte orada pişmanlığı başlar,
ardından tövbesi gelir.
İnsan bir yere varamadığını anladığında ve bıçak kemiğe dayandığında çok pişman olur. Gittiği yol kadar şimdi de o yoldan geriye dönmesi gerekir.
Mühim olan,
Hala süre
varken pişman olabilmek…
Son saniye
değil,
Sınavı
bitiminde kağıtları teslim ettikten sonra değil,
Başka seçenek
kalmadığında değil,
İnsanlar
etrafından gittikten sonra değil,
Sınav
salonunda, süre bitmeden pişman olabilmek…
Yoksa hatırla;
Firavun değil miydi?
Haddini aşıp, son anda pişman olup, boyun eğen,
Ama
pişmanlığı ona fayda etmeyen?
Unutma, pişman olduktan sonra,
Varsa hatalarını toparlayacak zamanı,
Ancak o pişmanlığın insana faydası olur.
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi
tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
“Kim Kimdir”,”
İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve
hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta
hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Hatalar bizi biz yapan şeyler olabilir, ama hatayı farkedip pişman olup düzeltmeye çalıştığında iyi oluyor insan. Hep aynı hataları yapmak insanı geri çekiyor.
Pişmanlığın önemini, insanın kendini dönüştürebilmesinin önemini anlatan çok güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler.
Pişmanlık değil midir Adem’i peygamber yapan , daha süre varken insanı toparlayan ALLAH’a karşı sevimli gösteren samimiyetle pişman olmaktır .
Şeytan ümitsizlikle insanı kandırır ama ALLAH her şeyin üstündedir, dilediği affeder sen yeterki doğru sebepleri ortaya koyarak toparlanmaya çalış.
Her zaman akılda olunması gereken bir şey pişmansam hala sınavdaysam tövbe edebilirim.