ÖDEVLER BİTTİ Mİ?
Tek isteği işlerini bitirmenin verdiği keyifle kahvesini
yudumlamaktı Derya’nın. O böyle düşünürken bir sesle bölündü hayali. “Annee,
ödevimi yapmamışımm!..”
Son zamanlarda ne sık duymaya başlamıştı bu cümleyi. Pazar
günleri alışılmışın aksine Derya için daha hareketli geçerdi. Ailenin bütün
fertleri evde olurdu. Güne erken başlar, planladığı işleri erkenden halletmek isterdi.
Eşiyle beraber gün içerisinde çarşı, pazar işlerini görürdü. Derya biraz tez
canlı ama bununla beraber pratik birisiydi. Bir an önce planladı işleri yapmak
ister, yapamadığında rahatsız olurdu.
Çocukların ikisi de hastalıklarını yeni atlatmışlardı.
Son günlerdeki salgından onlar da nasiplerini almıştı. Çocuklar hasta olunca
evin düzeni olduğundan daha fazla şaşıyordu. O gün artık işlerini toparlayıp
biraz dinlenmeyi hayal etmişti. Kahve çekirdeklerinin kokusunu içine çekti. Mutfaktaki
işlerini bitirecek, pencerenin önünde gökyüzünü izleyecekti.
Derken kızı Eylül beliriverdi mutfak kapısında.
Ödevlerini yetiştiremediğini, annesiyle beraber oturup ödev yapmak istediğini
söylüyordu. Son zamanlarda tekrarlanan bir durum olmuştu bu. Kızıyla birbirlerine pek benzemiyorlardı. Derya ne kadar tez canlıysa kızı o kadar ağırdı.
“Kime çekti bu çocuk?” diye geçirirdi bazen içinden. Kendisi
çocukluğunda hiç böyle değildi. Okuldan gelir gelmez ödevlerinin başına oturur,
kendi başına yapmaya çalışırdı.
Yine söylenmeye başladı Derya. Hafta sonunun son günü bu saate ödev kalamazdı. Bunu son zamanlarda ne kadar sıklaştığından bahsetti kızına. O konuşmaya devam ettikçe Eylül daha da tepkisizleşmeye başladı. Çünkü konuşmanın miktarı arttıkça Eylül’deki etkisi de o kadar azalmaktaydı. Bunun bir çözüm olmadığının farkındaydı ama bazen kendine engel olamıyordu. Söylenmesine rağmen sonunda yardım ederken buluyordu kendisini.
Sadece ödevler değil, kızının son zamanlardaki istekleri
de yormaya başlamıştı. İsteklerine odaklanan, sorumluluklarını yerine
getirmekte zorlanan bir çocuk olmuştu. Harekete geçmekte zorlanıyordu. Bu şekilde
devam etmemesi gerektiğini düşündü Derya. Bu duruma bir çözüm bulması
gerekiyordu. Tabii öncelikle kendisiyle yüzleşmesi gerekiyordu. Çünkü hayatta
yaşadıklarımız, başımıza gelen olaylar tek taraflı değildi. Bizim de payımız
vardı.
Derya da öncelikle kendi yapıp ettiklerine odaklanmaya
karar verdi. Bu sonuçla karşılaşacak hangi sebepleri oluşturmuştu? Evdeki iş
dağılımından ne kadar pay vermişti kızına?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Kişi sonuçları
değiştiremez ama oluşturduğu sebepleri değiştirebilir.”
Böylece sonuç da zamanla değişmeye başlar.
Önce yapabildiklerine odaklanmalı, olumlu olanı
görmeliydi. Ufak ufak başlayıp davranış değişikliği oluşturabilmeyi düşündü. Kendi
sorumluluklarını alması için kızına fırsat vermeliydi aynı zamanda. Çünkü her
seferinde nasılsa yardım edecek birisi var diye düşünüyordu. Bir şekilde
halloluyor diye rahata alışmıştı Eylül. Ödevler onun sorumluluğuydu ve yapmadığında
bunun sorumluluğunu da üstlenmeliydi. Bu konuda davranış değişikliği
oluşturursa kızına iyi geleceğini biliyordu Derya. Aslında bu yaptığı kendine
de iyi gelecekti. Bunu yaparken de bir anda oluvermesini beklememeliydi.
Sebeplere odaklandıkça gerginliği de zamanla azalacaktı.
Ufak adımlarla yavaş yavaş ilerlemeliydiler. İşte burada
tez canlılığını bir müddet rafa kaldırmalıydı. Kızının gösterdiği ufacık çabayı
bile göz ardı etmemeli, onu teşvik etmeliydi. Bunları düşünürken bir anda
rahatlamaya başladı. Şimdi en azından neler yapabileceğini, neleri
değiştirebileceğini öngörebiliyordu. Her şey bir anda olmayacaktı. Önemli olan az
da olsa o konudaki devamlılığımız değil miydi?
Dünümüze göre nerede olduğumuz, nereye vardığımız…
Sebeplere odaklanarak keyifle ve mutlulukla…
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi
tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
“Kim Kimdir”,”
İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve
hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta
hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"
Yahya Hamurcu
Yorumlar
İnsan hayatta doğru sebepleri oluşturduğunda buna odaklandığında sonuçla ilgili beklentisi de azalıyor . Sonuçla ilgili isteği de kalmıyor .
Evet, bir davranış değişikliği için süreklilik ne kadar önemli değil mi?
Emeklerinize sağlık Sevgili Yazar, teşekkürler. 🌷