KİMDEN BEKLİYORSUN?

Merdivenin son basamağını çıktığımda fark ettim ki Ayten teyze ağlıyordu.  Bir yandan önümüzdeki kış için hazırlık yapıyordu. Kurutmalık sebzeleri karıştırıyor, bir yandan da içli içli ağlıyordu.

-Ne oldu Ayten teyze, neyin var?

-Sorma Selim’in işi yine olmadı. Yazgısı kara oğlum, yüzü bir türlü gülmedi.

-Üzülme ne olur, vardır bir hayır.

-Bilemedim ki kızım, sevdiği kız da o şirkete giremezsen evliliğimiz olmaz diyormuş. Onu da ayrı bir dert ediyor. Beş yıldır bu işe girmek için uğraşıyor. Ne yaptıysa olmadı, sınavlara girdi, bir yandan da kurslara gidip belgeler aldı. Kendini onlara bir türlü ispatlayamadı.

-Üzme kendini bu kadar, o çalışmayı istedikten sonra bir şekilde olur.

Bu konuşmamızın üzerinden yıllar geçti. Selim şimdi büyük bir şirkette yönetici olarak çalışıyor.  

Peki, nasıl mı ilerledi süreç?

Selim çalışmaya devam ederek ve beklentisini değiştirerek başardı bunu. Her yıl girip istediği puanı alamadığı sınava beşinci yıldan sonra artık girmedi. Tek bir firmada diretmişti yıllarca. Kendi yetenekleri ve aldığı eğitimler çerçevesinde başka kurumlara başvurdu. Kimilerinden olumlu, kimilerinden olumsuz dönüşler aldı. Olumluları da ince eledi sık dokudu. ‘’Ben çalışmama, ortaya koyacağım işe odaklanıyorum artık. Birilerine kendimi anlatarak zorla ikna edemem.’’ düşüncesindeydi. Yapabileceklerine odaklanıp beklentisini kendine yöneltiyor, sonuç kısmı ile ilgilenmiyordu artık.

Öyle olunca da art arda olumlu dönüşler, güzel teklifler gelmeye başladı. Seçeneklerden birine karar verdi ve başladı. İlk başlarda küçük hedefler belirledi.  Onlara ulaşınca yenilerini, sonra yenilerini… Başardıkça kendine güveni tazelendi. Başarısı arttıkça terfiler de birer birer gelmeye başladı. Başkalarının beklentilerine göre değil, hedefleri ve yapabileceklerine odaklanıyordu. “Nasıl daha nasıl iyi olabilirim”i düşünerek hareket ettiği için zamanla da bulunduğu yerin iyisi oluyordu.

Bu süre içerisinde başka ne mi oldu? Sevdiği kız Selim’in kararlılığını gördükçe ona destek olmaya başladı. Başaracağına olan inancı artmaya başladı ve birlikte yol aldılar.

Ayten teyze şu anki duruma hem şaşkın hem de bu durumdan çok mutlu. ‘’Geçmiş çok acıydı kızım ama şimdi çok şükür güzel günlere kavuştuk…’’ diyor.

Nihayetinde Selim standart kademe çalışan olarak başladığı şirkette artık yönetici oldu. Üstelik beş yıl boyunca girmek istediği şirketten daha iyi bir konumda.

Peki, Selim’in hayatındaki bu döngü ne zaman değişti?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; ‘’Beklentisi kendisinden olan insan mutlu olabilir.’’ Çünkü dış dünya kontrol edilemez. Beklentisi dışarıdan olan insan mutsuz olur. Oysa, kendinden bekleyen insan çalışır ve sebep oluşturur. Bunun  hedefine ulaşarak mutlu olur.

Doğru yerden bekleyenlerden ve olumlu sonuçlara ulaşanlardan olmak dileğiyle…

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu