MODUNU DÜŞÜRMELERİNE İZİN VERME!
İkindi vakitlerini
çok severdi Zeynep. Günün telaşının azalmaya başladığı, havanın da tam
kararmadığı keyifli saatlerdir onun için. Her ikindi güzel bir çay demler,
sevdiği kitabın sayfalarını karıştırırdı. Sanki o an zaman durur, hayatın tüm dengesi ve huzurunu iliklerine kadar
hissederdi. Bu onun için bir ritüel haline gelmişti adeta. Her sabah güne
yüksek bir enerji ile başlar, yapması gereken her şeyi neşeyle yapar ve ikindi
vakti sakinliğin tadını çıkartırdı. Yoğun bir hayatı vardı. Her günü; spor, ev
temizliği ve günlük planlamalarla başlardı. Kahvaltıdan sonra çayını alır,
çalışma masasının başına geçer ve takvimini hazırlardı. Hareketli ve dinamik
olmayı severdi. Karantina günlerinde yaşadığı monotonluğu ve durağanlığı
hatırlamak bile istemezdi. Yoğunluk, dengeyi sağlayabildiği sürece ona yaşama sevinci verirdi.
Çok zorlandığı
zamanlar kendini motive etmeyi bilir, günün sonunda bile enerjisi kolay kolay bitmezdi.
Bazen çok ağır şartlarda çalıştığı olurdu. Yurt dışı seyahatleri, toplantılar ve
güncel işlerle günler günleri kovalardı.
O zamanlarda bile bir yolunu bulur, enerjisini toplamayı başarırdı. Bazen kendine yazılar yazar, dualar ederdi. Bazı zamanlar ise resim yapar ya da arkadaşlarıyla buluşurdu. Bir şekilde motivasyonunu sağlamayı bilirdi. Hem işlerine yetişir hem de yoğunluğun içinde kaybolmadan her anın tadını çıkartırdı.
Bir gün çok sevdiği müdürü yurt dışına taşınacağını açıkladı. Zeynep zor da olsa durumu kabullendi ve yeni iş arkadaşıyla çalışmaya başladı. Başlarda her şey güzeldi ancak zaman geçtikte bir şeylerin değiştiğini fark etti. Zeynep eskisi kadar gülümsemiyor, gergin bir yüz ifadesiyle oradan oraya koşturuyordu. Ne olduğunu kendisi de anlayamadı önce. Yine yoğun bir dönem olduğu için bunları yaşadığını düşündü. Birkaç hafta sonra hepsinin geçeceğini ümit ediyordu. Yürüyüşlerini, yazılarını, ikindi çayları ve okumalarını arttırmıştı. Buna rağmen bir türlü zihni rahatlayamıyor, üzerinde anlamsız bir gerginlik hissediyordu. Ne olmuştu da bir türlü modunu yükseltemez, yaşamdan keyif alamaz hale gelmişti? Sorunun cevabını bulması uzun sürmedi. Hayatındaki tek değişiklik müdürüydü. O kadar suratsız, memnuniyetsiz ve gergin biriydi ki onunla konuştuktan sonra kendini toparlaması üç gün sürüyordu. Kimsenin ona moral vermesini beklemiyordu. Kendinde olanın tüketilmesi ve yaşama sevincinin azalmasına üzülüyordu. Birkaç ay sonra yataktan kalkmak istemediğini fark etti. Bu onun dibe vurduğu son gündü. Bir karar vermeliydi artık; ya eskisi gibi keyifle hayatını sürdürecek ya da tüm yaşama sevinci ile vedalaşıp yoluna devam edecekti. Önceleri motive olması kolaydı çünkü önünde bir engel yoktu. Tüm arkadaşları, çevresi kendisi gibiydi. Şimdi böyle birine rağmen etkilenmeden modunu yükseltmeye devam edebilecek miydi? Mutluluğunun ve başarısının sebebi buna bağlıydı. Aniden yatağından fırladı ve kendine bir söz verdi. Kim ne derse desin ne yaparsa yapsın onlardan etkilenmeyecek, hayatının huzurunu korumaya devam edecekti. Derin bir nefes aldı ve büyük bir heyecanla hazırlanmaya başladı. O günden sonra kimse kolay kolay modunu düşüremedi. Asıl mod yükseltmenin ilk adımının, başkalarının yaptıklarından etkilenmemek olduğunu anladı.
Deneyimsel Tasarım
Öğretisi der ki: “Kimsenin modunu
düşürmesine izin verme ve sen de kimsenin modunu düşürme.” Bulunduğun ortamın modunu
yükselt ve yaşamdan keyif almaya bak. Güzel işler yapabilmenin ve
sürdürebilmenin en önemli sırrı, o işten keyif alabilmektir.
Keyif alabileceğiniz
bir ömrünüz olması dileğiyle…
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi
tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
“Kim Kimdir”,”
İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve
hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta
hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Her insan istesende bazı şeyleri yapamaz
Her insan bazen üzülür
Her insan bazen yetersiz hisseder
Ve hiçbir insan mükemmel değildi
Marifet düştüğün yerden kalkabilmekte
Sebeplere sarılmakta,
Bedelleri sevmekte,
Olsun, bu da geçer deyip yola devam edebilmekte
Umitvar olanlardan olabilmek
Hosgorebilenlerden olmak ümidiyle
Muhteşem bir motto:) Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık. 🌷
Rabbimiz modumuzu imanıyla yüksek tutanlardan eylesin …