BİRLEŞEN BİR OLANDAN GÜÇLÜDÜR

Oturdukları kafenin tarzına pek de uymayan televizyon açıktı.

Kafenin sahibi Ayşe Hanım, gelenlere rahat bir ortam sunmak isterdi. O nedenle içerde çalan müziğin sesi bile sohbete engel olsun istemezdi. Ali o yüzden açık televizyonu görünce yadırgamıştı.

Havalar ısınır ısınmaz, Ali kızları ile buraya çok sık gelirdi. Biraz şehirden uzaktı ama önünde güzel bir bahçesi vardı, hem de önünden küçük bir dere akıyordu. Kızlar buranın limonatası ile elmalı turtasına bayılıyorlardı.

Ekrana, Gazze'de yaşanan son olaylarla ilgili görüntüler yansıyordu. Ali'nin yüreği sızladı, “yine mi bombalamışlar” dedi. “Ne zaman bitecek bu zulüm”.

Haberlerde Gazze'deki çocukların görüntüleri vardı. Yiyecek sıkıntısından bahsediliyordu. Yıkılan evler, dağılan aileler, tek başına kalan çocuklar, sesi çıkmadan feryat eden anneler, çaresiz babalar. Tüm bu görüntüler bir anda zihninde canlandı Ali’nin. Aylardır hep bu görüntülere şahit oluyordu tüm Dünya. Ama çocukların o sakin ve olgun tepkilerine şaşırmamak elde değildi. Bağırmadan, kendini yerden yere atmadan, sabreden, gözlerinde hem korku, hem de ümit taşıyan hallerinin sebebini anlamak kolay değildi. Çok fazla şeylerini kaybetmiş olmalarına rağmen, ellerinde nerede ise hiç bir şey olmamasına rağmen, sanki bunlar dert değilmiş gibi davranıyorlardı. Savaşın içinde kendilerine bir dünya kurmuşlardı. Yine oyun oynuyorlardı, yine gülüyorlardı.

Ali kendi çocuklarını düşündü. Kafalarına bomba düşmüyordu, okullarına gidiyorlardı, karınları toktu, akşam evde güvenle uyudukları yatakları vardı. Anne ve babaları yanındaydı. Onların Gazze'deki çocuklardan ne farkı vardı ki. Daha bir hafta önce 23 Nisan çocuk bayramını kutlamışlardı. “Asıl bu bayramı Gazze de yaşayan çocuklar kutlamalı” dedi içinden.

Bu yıl daha bir coşkulu gelmişti kutlamalar Ali’ye. Belki de, kızlar okula başladığı için işin içine girebilmişti. Bir aydır gösteri için hazırlık yapıyorlardı.

 Şehir meydanında renkli balonlar gökyüzünü süslerken, çocuklar altında koşturuyordu. Bayraklar, yükselen müzik sesleri, okullarda etkinlikler.

Ali’nin de 23 Nisan’a ait hep güzel anıları vardı. Her ne kadar nerede ise her bayram bir yağmur endişeleri olsa da, arkadaşları ile eğlenceli vakit geçirirdi.

Sonra tekrar gözü televizyon ekranına kaydı,

“Bu hayatta sadece kendini mutlu ederek, mutlu olamıyorsun.

Başkasının mutluluğu seni mutlu ederken, üzüntüsü de hüzünlendiriyor. “ diye düşündü.

 

Doğru Karar, Güzel Hamle

Ali’ye tüm bu olanlara seyirci kalmak zor geldi bir an. Bunun eksikliğini hep duydu ama nasıl yardım edeceğini de bir türlü bilemedi. Ama bir yardım koridorunun açılabileceğinden bahsediyordu haberde. Aklına Hasan geldi, onunla da birkaç kez konuşmuşlardı bu konuyu. Hasan’ın çevresi de çok genişti. “Belki elimizden bir şey gelir bu sefer” dedi. “Oradaki çocukların da bir gününü bayrama çevirebiliriz.” 

Bir hafta sonra, kasabada bir yardım kampanyası başlattılar. Bu sefer şehir merkezinde kampanyanın afişleri asılıydı. Bir kermes düzenlenecekti, elde edilen gelir de Gazze’ye gönderilecekti. Kampanyaya nerede ise her evden destek geldi. Kasaba belki de tarihinde ilk kez bu kadar birlik olmuştu. Yıllardır dargın iki komşu bile bir araya gelmiş reçel kavanozluyordu.

İnsanlar ortak bir amaç etrafında birleşince çoğu şey teferruat oluyordu.

Birlikte üretmenin keyfi insanlara nasıl da iyi gelmişti. Balonların yapamadığını yapmıştı bu kampanya. Gazze’ deki çocukların bir günü gerçekten de bayram olabilecekti.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; her işin başında niyet etmek gerekir.

Amaca niyet edilir, amacı olmayan bir hayatın mizanı olmaz. İnsan her şeyi yapabilecek durumdadır. Bunun için tek yapması gereken de net olmasıdır. Sonra zihin “nasıl?” sorusunun cevabını verir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu