Birleşen Olmak...

Bir arada değil, birleşen olmak...

Karıncaları bilir misiniz?
Ya da arıları?
Ya da ceylanları?
Sürüler halinde gezen çeşit çeşit hayvanları belgeselde izlerken aklınızdan ne geçiyor?

Gözümüzün önünde, karıncalar sıra sıra işlerini yapıyorlar. Ağırlıklarının onlarca katını taşıyabiliyorlar. Karışık gibi gelir yaşamları ama liderleri vardır. Her karınca sadece kendi görevini yapar… İyi de nasıl?

Arılar ise vızır vızır. Çoğumuzun "aman sokarsa" diyerek kaçıştığı sarı kanatlı böcekler. Bal yapar, hangi bölgede yaşarlarsa oranın balını yaparlar. Çam balı, lavanta balı, kekik balı… İyi de niçin?

Ya belgesellerdeki sürüler, neden beraberler? Daha güçlü olmak için?  Devam etmek için? Tercih yapmadıkları halde, nasıl oluyor da topluluklarını daha iyi edecek olanı yapabiliyorlar?

Sadece hayvanlar alemi mi şaşırtıcı? 

Cama düşen yağmur damlaları, sadece keyifle bakmamız  için iner zannederiz.

Su tanecikleri birleşir ve o muhteşem deniz manzarasını oluşturur.

Ağaçlar birleşir ormanı oluşturur.

Bütün organlar birleşir, sonra vücudu oluşturur.

Peki ya insanoğlu?

"Beraberlik" denildiğinde neden akla genelde gezmek, yemek, içmek gelir?

İnsanın, yeni çıkan filme, tiyatroya beraber gitmek istediği arkadaşları olur. Filmde son seansa, tiyatroda ilk perdeye yetişmeye çalışır.

Beraber tatile gitmek istediği insanlar vardır. Gezmekten kendi gibi keyif alan, beraber fotoğraf çektirdiği...

Ama hayatın içinde gezmekten daha çok çalışmak yok mudur? 

Yemek; kısacık bir zamanken, yemeği yapmanın hazırlığı çok daha uzun olur. Film, tiyatro bir buçuk bilemedin iki saatken, bir gün yirmi dört saattir.

Peki gezerken, eğlenirken beraber olan insanın, diğer canlılardan farkı nedir?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "İnsanlar ortak amaç için birleşirler." 

Bir araba yarışı düşünün, en hızlı olanlarından. Takımın kazanması önemlidir. Bir araba yarışçısı vardır ama kazanan takımdır. Su taşıyanı ile, lastikleri değiştireni ve strateji vereni ile beraber.

Ya da bir ülkenin spor takımı... Sadece birinin öne geçmesi değil, beraberce yarışı tamamlamaları kıymetlidir. Kazanan sporcu değil, takımdır. 

Hayatta tesadüf yoktur. 

Diğer tüm canlıların yaşamları insanın gözü önünde devam eder. 

  • Arılar uçar. 
  • Karıncalar taşır. 
  • Sürüler avlanır. 
  • Su bir olur, akar. 

İnsan baktığında, neden böyle olduğunu düşünse, 

Arkasında bir amaç, 

Bu amaçla tutarlı bir strateji olduğunu fark edebilir.

Bir amaca sahip insanlar, birbirlerinin ihtiyaçlarını gidererek bağ kurarlar. 

Her kurulan bağ, birbirimizin eksikliğini ortadan kaldırır. 

Bir aile, evlenen kadın ve erkeğin birbirinin ihtiyacını gidermesi ile oluşur.

Grup; kalabalık oluşturanların, birbirlerinin gelişimi için ihtiyaç gidermesi ile oluşur. 

Ama bunun nedeni, ortak amaca sahip olmalarıdır. Ortak amaca sahip olmayan insanların gözleri, başka yere bakar. Ayakları onları bambaşka yerlere taşır.

Düşünsenize...

Düşünsenize arıların bir kısmı; "Bal yapmak istemiyorum" dese ve sadece dans etse... 

Karıncalar mesela; "Yok ben kırıntı ile ilgilenmem." 

"İlla bana sağlam bir elma lazım" diyerek çalışmasa…

  • Arıların ortak amacı; devam etmek. 

Devam ederken, insanın ihtiyacını gidermek.

  • Karıncaların ortak amacı; devam etmek. 

Devam ederken, insanın ihtiyacını gidermek.

  • Ama insanın amaç belirleme hakkı, seçim hakkı var. 

Arı, kuş, karınca seçim yapmaz, o yapması gerektiği için yapar. 

Ama insan seçer. Neleri?

  • Hareketsizliği, 
  • Durmayı, 
  • Geri gitmeyi, 
  • İlerlemeyi 
  • Ya da birleşerek ilerlemeyi tercih eder. İyi de neden birleşmeli? 

Birleşen üstündür...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Birleşen birden üstündür." 

Bir insan tek başına bir adada kalsa ne yapar?

İnsan arar. "Benden başkası var mı?" der.

Çünkü, kendi kendine tüm ihtiyaçlarını gideremez. Gideremeyeceğini bilir. Diğer insanlara muhtaç olduğunu bilir.

Bir ordu düşünün, eri, onbaşısı, yüzbaşısı, albayı, komutanları ile beraber bir ordudur aslında. Onları bir ordu yapan, beraber hareket edebilmeleridir aslında. 

Bir mahalle düşünün, manavı, bakkalı, kasabı, muhtarı, berberi ve mahalle sakinleri ile beraber bir mahalledir aslında. Orayı mahalle yapan, insanların yaşaması değil; beraber yaşamayı seçmiş olmalarıdır. 

Bir ülkeyi düşünün, şehirleri, kasabaları, köyleri ile bir ülkedir aslında. Orayı ülke yapan şehirlerin olması değil, o şehirlerde yaşayan insanların birbirlerinin ihtiyaçlarını gidermelerindendir.

Dünyayı düşünün mesela, kıtaları, ülkeleri, şehirleri, mahalleleri ile bir bütündür. Denizleri, toprakları, havası ile beraber bir bütündür. O dünya ki, yaşamak için en uygun olduğu, insanın tüm ihtiyaçlarını karşıladığı için üzerinde yaşanandır. 

Tüm dünya ve üzerindeki insan hariç her şey, insan için birleşir. 

Gözünün önündeki bunca gerçeğe rağmen, insan ise kendisi için var olmayı tercih eder. "Neden yardım edelim ki, neden ilişki kuralım ki? Neden bir başkasının ihtiyaçlarını giderelim ki?" der. 

Ama insan ortak amaç için bir araya gelince,

Aynı odada, koltukta yan yana gelmeye çalışmak birleşmek olur. 

Bazen "açız galiba" deyip, akşamın bir vakti mutfakta lezzet yarışına girmek,

Tencerenin dibinde kalan için "dibi senin olsun, ben doydum" diyebilmek,

Denizde biraz fazla açıldığında "sen çok gittin, orası derin, dikkat etsen mi?" diye hatırlatabilmek,

Canı sıkkın olana: "Anlatsana ne oldu?" sorusunu sorabilmek, 

Strateji verebilmek, birleşebilmek...

"Hüznü dağıldı mı?" anlamaya çalışmaktır bazen, 

Art arda birkaç aksırık, öksürük sonrası endişeli seslerle: "İyi misin?" deyip yaklaşmaktır bazen...

Üşüyen arkadaşına candan bir şekilde: "Benim şalımı alabilirsin." diyebildiğinde, 

"Bende para var, sıkma canını olur mu?" söylemlerinde,

"Sen bunu seversin, sen al!" gülümsemesindedir birleşmek.

"Faydanı, iyiliğini, mutlu olmanı istiyorum"u dile getirmeden kalbinden geçirmektir.

Gözüm sende, ilgim sende, konsantrasyonum sende olmasına rağmen düşkün olmamaktır.

"Kızsam da, bana haksızlık yapmış olsan da, hayrını istiyorum"u dilemektir birleşmek…

Rabbimizin huzurunda birleşenlerden olmak dileğiyle..

 

 


Deneyimsel Tasarım Öğretisi Hakkında


Yorumlar

Adsız dedi ki…
“Birleşen birden üstündür."
Ne güzel bir ifade. Bazı insanlar bireysel şeyler yapmayı daha çok tercih eder. Birleşmek onlara zor gelir. O yüzden çok az arkadaşı vardır, çekirdek ailesi dışında kimseyle görüşmeyi istemez. Başka insan ona fazla gelir sanki. Oysa detaya indiğinde bu sefer kendine, ailesine gereksiz şeylerde sarmaya başlar. Çünkü insanın ilişki kurmak da bir ihtiyacıdır. İyi insanlarla birleştiğinde, birleşen olmanın bir olmaktan üstün olduğunu anlar insan. Ne kadar bireysellik işine gelen biri de olsa birleşen olduğunda daha mutlu olduğunu görecektir.
GNS dedi ki…
Ortak amaç için , birleşmek dileğiyle
Ellerinize sağlık çok güzel bir yaziydi
Adsız dedi ki…
Rabbim birleşenlerle beraber.
Adsız dedi ki…
Aminn..Rabbim yolunda birleşmeyi nasip etsin 🤲🏻
Merve dedi ki…
Birleşmek, çok konforlu bir hareket. Az iş ile çok karşılık almanın anahtarı... herşeyi tek tek düşünmek, yapmak yerine eksik tamamlayarak eksikliğin tamamlandığı yer... bir vücûdun uzuvları gibi hissetmek... hele faydada birleşmeyse tadından yenmez...
Dö eğitimleri ile birleşmenin önemini ve yasasını öğrendim. Öğreten, gösteren, yazan herkese teşekkürler
Adsız dedi ki…
Grup; kalabalık oluşturanların, birbirlerinin gelişimi için ihtiyaç gidermesi ile oluşur ne anlamlı bir tanim
Filiz dedi ki…
Bir olmak yalnızca Rabbime yakışır. Rabbim birleşenlerden olmayı nasip etsin.