Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Leylekler Göç Ederken Huzurlu mu?

“Leylekler göç ederken huzurlu mu?” diye içinden geçirdi. Havadaki leylek sürüsü, o kadar nizamlı bir şekilde uçuyordu ki Seyrederken dalıp gitmişti. Bir anda oğlunun sesiyle irkildi.

Anneee… Anneee, baksana şu kuşlara! Leylek değil mi onlar? Nereye gidiyorlar? Ne kadar özgür görünüyorlar. Bir tanesi gelse benim yanıma, ne güzel olur değil mi? Anne ekmeğimi uzatayım mı? Gelirler belki o zaman.” 

Onlar göçmen kuşlar oğlum. Çok yukarıdan uçuyorlar, seni göremeyebilirler. Daha gidecek uzuuun yolları var.” 

Nereye gidiyorlar?” 

Sıcak iklimlere.” 

Gelmeyecekler mi bir daha?” 

Seneye gelirler.” 

Özlemeyecekler mi burayı? Yuvaları ne olacak? Postanenin çatısındaki leylekler de yuvasını bırakmış mıdır?  Abim gideceklerini söylüyordu, doğruymuş.” 

****

Şermin içindeki kaygıyı az da olsa bastırmak için oğlunu parka çıkarmıştı. Leyleklere o da baktı. Huzur dolu uçuşları, ona da huzur verdi. Oğlunun doğumundan dört yıl sonra işe başlamıştı. Şimdi işyeri, çalışan sayısı fazla diye onu işten çıkarmıştı. İlk iş bulma süreci ne kadar da zorluydu. İşte yeniden işsizdi. İş görüşmeleri, işe kabul olup olmama süreçleri onu çok kaygılandırıyordu.

Ya yeni bir iş bulamazsam nasıl geçiniriz; ne yer, ne içeriz? Ben de leylekler gibi göç edip duruyorum. Bende onlardaki huzurun zerresi yok. Bu kadar kaygıyı kaldıramıyorum artık.  İşten ayrılmak, işe girmek, yeni bir büroya adapte olmak... Beni yıpratan bunlar değil. Beni yoran duyduğum kaygı.” dedi kendi kendine.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Kaygı olmasa hareket olur muydu?

Her insanın farklı farklı yerlerde bir miktar kaygısı olur.

Çocuğu için kaygılanmayan onu yetiştirebilir miydi?

Para kazanma kaygısı olmayan bir işe başvurabilir miydi?

İyi bir üniversite kaygısı olmayan öğrenci, üniversite sınavını önemser miydi?

Kaygılanmamak için yaşadığı ya da yaşayacağı problemlerden kaçmak insanı çözüme götürür müydü?

Kaygı, insanı harekete mi geçiriyor yoksa etkisi altına alıp elini kolunu mu bağlıyor?

O zaman kaygı mı, kaygının miktarı mı yoksa yeri mi sorun?

Hayatta kaygı duyduğu şeylere bilinç verdi Şermin Hanım.

“Hissettiğim, yaşadığım kaygı; doğru, yerinde, kıvamında bir kaygı mı? Leylekler yola çıkınca varıp varamayacaklarını düşünüyorlar mı acaba? Bununla ilgili kaygı duyuyorlar mı? Yapmaları gereken neyse onu yapıyorlar. Sonunda hedefe varabilirler de varmayabilirler de… İnsan da böyle yapmalı değil mi? Evet, yapması gerekeni sonuna kadar yapıp teslim olmalı. Elinde olmayan şeyleri düşünüp düşünüp kaygılanmamalı. Belki de hayatın bizden istediği bu. Belki de insanın kaygı hissetmesinin sebebi de bu.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “İnsan sebeplerden sorumludur, sonuçlardan değil.”

İnsan her şeyi kontrol edebileceğini zannedebiliyor. Ama bilmiyor ki sonuçlar insanın elinde değil. Esas mesele elinden geleni yapıp yapmamak. Olur ya da olmaz, elinden geleni yapıyor olmanın rahatlığını hissetmek. Sonrasında belki göçersin, belki kalırsın. Herkes bir yerlere göç ediyor.

Sonra Şermin Hanım kendine döndü ve “Ben de göçerken artık huzurlu olmak istiyorum, tıpkı leylekler gibi. Sanırım yapıp ettiklerime, oluşturduğum sebeplere artık ikna olmalıyım. Sonucu ise hayatın akışına bırakmaya başlamam lazım.” 


Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu




 

Yorumlar

Sen uçmaya niyet et
Elinden tutar biri
Sağ ölüden çaresiz
Ölü diriden diri...
RAHSAN dedi ki…
ellerinize sağlık.. Önemli bir konuyu ne güzel diye getirmişsiniz..
A. Ü dedi ki…
İnsanın sebeplerini değiştirme hakkı var, sonucu değiştirme hakkı yok... Çok güzel kaleme alınmış, teşekkürler...
Okuyucu dedi ki…
Kaleminize sağlık. Kaygı problemlerimizin çoğunu sonuçların bizim kontrolümüzde olmadığını bilerek alabiliriz sanki.
Büşra Ç dedi ki…
Özgür insan… Bedelini ödemiş, sebeplerini oluşturmuş, sonucu beklemeyen ve sonuç geldikten sonra da vaz geçebilir olan…
Sibel B dedi ki…
Elinize kaleminize sağlık 🌺
HK dedi ki…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “İnsan sebeplerden sorumludur, sonuçlardan değil.” İnsan her şeyi kontrol edebileceğini zannedebiliyor. Ama bilmiyor ki sonuçlar insanın elinde değil. Esas mesele elinden geleni yapıp yapmamak.
Yine önemli bir sır verilmiş. Emeklerinize sağlık Sevgili Yazar, teşekkürler.