ŞÜKÜR, İNSANI DEĞERLİ KILAN…

Şükür…

Ne çok kullanılan bir kelime...

Ne kadar anlam yüklü...

Çoğu zaman dua, verilene teşekkür...

"ALLAH'ım verdiklerine bin şükür..."

Bazen, elde edemediğine teşekkür…

"ALLAH bizi korumuş çok şükür..."

Bazen, içinde bulunduğun ortamdan tatmin olma...

"Çok şükür hastaneden çıktık, artık evimize geldik..."

Bazen, kederinin tesellisi...

"Çok şükür… Bundan daha da kötü olabilirdi!"

Bazen, bir kurtuluşun göstergesi…

 "Çok şükür… Geçen sene hastaydı, şimdi düzeldi…"

Bazen, bir bedelin karşılığı...

"Çok şükür… Çok çalıştı ama karşılığını aldı"

 

Hepimizin mutlaka bir yerde kullandığı...

Dilimize dolanmış, her halimizi anlatabildiğimiz bir kelime, ‘Şükür’
Anlamı derin ki ne derin...

Tartıda hafif, pahada ağır dediklerinden...

Teşekkür...

Minnet duyma...

Acizliğin ifadesi...

Şükranını belirtme...

Verilenden tatmin olma...

Payına düşenden razı olma…

Şükür; kişinin payına razı olması, ona verilen avantaj ve dezavantajları kabul etmesi ile olur.

Şükürlü insan, başkalarının sonucu ile ilgilenmez, kendi süreçlerinde hak eden olmak için çabaladıkça çabalar. Çabalarken de karşılaştığı olumsuzluklara rağmen nankörlük etmez.

İnsanın şükrünü bozan şey; kendi hayatındaki sonuçlarla başkalarının sonuçlarını kıyaslamasıdır. Başkalarına verilen avantajları isteyerek ve kendine verileni küçük görerek haddini aşar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Her şükür, şükür sebebini artırır. Her şikâyet de şikâyet sebebini…”

İnsanın bedelin en azını, sonucun ise en fazlasını isteme eğilimi vardır. Ancak kontrolünde olan tek şey sebeplerdir. Sonuca müdahale etmek insanın elinde değildir.

Şükürsüz insan, başkalarına karşı teşekkürsüzdür…

Kıymet bilmez...

Vefa göstermez...

Unutur...

Verileni unutur, verilmeyeni hatırlar.

Başkasına verileni görür, kendisine verilenleri görmez, görmezden gelir.

Aldıkları hep az gelir…

İstekleri bitmek bilmez…

Ona verilenler hep yetersiz…

Verilmeyenlerde de açgözlü…

Beklentisi yüksek olduğu için başkalarını suçlamaktan çekinmez…

“Benim hakkımdı!” der...

Başkasının hakkı değil zanneder...

Agresif, asık suratlı, şikâyetçi...

Hazırcı, tembel...

Mutlu olmaz bir türlü, hiçbir şey yetmez ona...

Çünkü tatmin olmaktan uzaklaşmıştır aslında...

 

Peki ya şükreden nasıldır?

Tebessümlü, hiç mi derdi yok dediklerimizden...

Hem tatminkâr, hem acizliğini bilen...
Hem güçlü, hem merhametli…

Hem çalışmayı seven, hem sorumluluğunu bilen…

İğneyi kendisine, çuvaldızı başkasına batırabilen...

Olayların olumlu tarafını da görebilen…
Hem mutlu, her durumda umutlu…

Sabırlı adil ve halden anlayan…

Haklı olmaya değil hak etmeye çalışan…

 

Yani şükrüdür insanı değerli yapan…

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu