Zamanda Yolculuk

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Nerede Sakladın ?

Suna, masasında gündelik işlerini yapıyordu. Bir de hafta başıydı, ay sonuydu derken telaşlıydı ortalık. Hesap verecek, hesap alacaktı. Sorular vardı cevaplanacak ve cevaplar vardı verilecek. Kısacası alışveriş başlamıştı. Dalmıştı işte hayat dişlisinin arasına dönüp duruyordu. Bir ses olsun diye bastı tuşa çalmaya başladı müzik. Her şey normaldi. Çalışıyor, gülüşüyordu. Bir melodi duydu ve o melodi kulaklarından içeri girip, kalbine gitti. Sonra zihninde kapı kapı bir sürü odacık açılıverdi. Nerelere gitti, neler getirdi aklı ve duyguları önüne… Şaşırdı, beş yıl önce söyledikleri insanı duygulandırır mı? Nerede sakladıysa bunları birden açığa çıkıverdi. “Hay ALLAH…” dedi. Gözyaşları süzüldü ama tebessüm de ediyordu bir taraftan. Sesli bir şekilde “Nerede sakladın bunları?” derken buldu kendini.

Güzellik hissetti,

Hoşluk hissetti,

Sevgi hisseti,

Sevildiğini hissetti, utandı.

Akılsız hissetti,

Acı hissetti,

Dertli hissetti,

Kötü hissetti,

Eksik hissetti,

Güçsüz hissetti,

Üzgün hissetti…

Bir melodi miydi bu olanların sebebi?

Hayır hayır, Heybesine önceden doldurduklarıydı. Bir çağrıştırıcı yeterliydi gün yüzüne çıkmaları için. Bak şimdi ne beş senesi, taaa çocukluğunda buldu kendini. Yaz tatilinde çocuklar sevinsin diye dağıtılan gazozu içmeye gitti. Kimse bilmiyordu ya, içi rahattı. Geceleri nasıl da huzurlu uyuduğunu hatırladı. Yoktu ki yükü şimdiki gibi. Şeker tadında zamanlardı. İşi bırakmıştı, kalemi alıp karalamaya başladı. Neydi bu kap, neydi bu sistem? Nasıl bir havuzdu ki bu? Tatlı ve acının bir arada olduğu ama karışmadığı. “Ne muhteşem!” dedi. Dışından konuşmuş olacak ki stajyer kız “Bana mı dediniz?” diye seslendi. Tebessümle “Yoo hayır, sesli düşündüm.” diye cevapladı.

Sen ne muhteşemsin! Önüme koydun şimdi eski menüleri, ya tat al diyorsun ya da acı hissettiriyorsun. Ya da özlem duyduruyorsun. Sen nesin? Hiç üşenmeden topladın mı bütün yapıp ettiklerimi? Bıkmadan, yorulmadan ve ayıkladın mı ayrı ayrı haz, acı, güzel, çirkin, kötü, iyi diye?  Zamanın nasıl geçtiğini mi yoksa zamanı nasıl geçirdiğimi mi hatırlatıyorsun? Şimdi hesap yaparken bana kendi hesabımı mı hatırlatıyorsun? Z raporu mu bu şimdi? Zaman daralıyor, bir bak artıda mısın yoksa ekside mi? Bu mu demek istediğin? Neler var onu mu hatırlattın şimdi sen?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Ne güzelsin sen...

Eski bir sandığı açtım sanki… Mis gibi hatıra kokuyorsun, özlem kokuyorsun, hasret kokuyorsun… Çocukluğum gibi neşeli, gençliğim gibi güzelsin. Sen iyi ki varsın yoksa nasıl hatırlardım annemin beni bağrına basmasını? Ya tüm sorularıma bıkmadan yanıt veren babamı? Hatalarla dolu yıllarımı, doğru kararlarımı, net duruşumu, güçlü hallerimi, iyi ki de yapmışım dediklerimi...

Her ne hissediyorsam şimdi, şu anda tüm sebepleri ben oluşturdum. Ben doldurdum seni, ben genişlettim, ben büyüttüm. Ne getirdiysen şimdi önüme hepsi benim yapıp ettiklerim. Kızmam, kızamamam, kimseye darılamam da… Ne varsa sende hepsi benden geçti de gitti sana. Ben doldurdum içini bazen sevinç, bazen keyif, bazen acı, bazen günah, bazen sevapla… Tüm yetki bendeydi, şimdi sorumluluk da bende demek ki. Sen nasıl bir şeysin tam anlamlandıramadığım?

Hayat yolculuğunda her an kullandığımız, hatta çöp kutusuna çevirdiğimiz, boşalttığımızı zannettiğimiz aslında temizlesek de izlerin kaldığı bir yer var. Hiçbir şey öylesine söylenmiyormuş, söylenmemeliymiş. İnsan kendi söylediğinden, yaptığından hatırlayınca utanabiliyormuş. Hiç yaşamasaydım, yapmasaydım dediğimiz davranışları unutturmayan bir sistem… Bir şarkı, bir ses, bir görüntü, bir tat, bir koku ile hatırlatıyor. Tebessüm ederken buluyor insan kendini ya da hüzünlü gözyaşları içinde. Yaptıkları ve yapmadıkları için... Söylemeseydim ah keşke veya deseydim dedirtiyor insana. Sen ne derinsin öyle! Atıyoruz içine, bitti geçti sanıyoruz ama izi kalıyor. Unutmuyor unutturmuyorsun!

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Hem güzeli, güzellikleri hatırlatıp tebessüm ettiriyorsun.

Hem yanlışları, yanlışlıkları hatırlatıp hesaba çektiriyorsun.

Hem özlenenleri aklıma düşürüp, ağlatıyorsun.

Hepsini de bir hamlede yapıyorsun üstelik.

İyi ki varsın ZİHİN…

Ya olmasaydın.

Olmazdı hatıralar,

Olmazdı pişmanlıklar,

Olmazdı yanımda olmayanların sevgisi,

Olmazdı deneyim transferi,

Olmazdı ilim,

Olmazdı gelişim,

Olmazdı dönüşüm,

Olmazdı yarınlar için ümit,

Kim tutar ki senden başka not defterimi bir gün temize çekmek için?

Sen iyi ki varsın bizde…

Hem hayatımızı kolaylaştırıyorsun,

Hem hayatımızı anlamlandırıyorsun,

Teşekkürler, beni ayıplamadan sabrettiğin için.

Teşekkürler, hatıralarımı sakladığın için.

Teşekkürler, dönüşümüme ışık tuttuğun için.

Teşekkürler şimdiden gelecek yıllar için.

Melodi kaçıncı kez tekrar ediyordu bilmiyorum. 

Ama hayatım kadar uzun değildi…   

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu


Yorumlar

Adsız dedi ki…
Bu güzel yazılarınla sende iyi ki varsın Deneyimsel Öğreti :) Elinize emeğinize sağlık
Adsız dedi ki…
Belki de daha önce düşünmediğimiz tarafından düşünmemizi sağlayan bu yazı için teşekkürler 🤍
GNS dedi ki…
Ne güzel....

Gözlerim doldu...
Adsız dedi ki…
Çok güzel ve anlamlı bir yazı. Defalarca yaşadığımız bir gerçeklik ne kadar yalın bir şekilde anlatılmış. Kaleminize ve zihnimize sağlık
Adsız dedi ki…
Çok teşekkürler, çok güzel bir paylaşım olmuş...
Adsız dedi ki…
İnsanın gerçekleri fark ettiği anlar ne kıymetli, ne özel...
Adsız dedi ki…
Zihin çok güçlü ve derin. Güzel şeyleri biriktirmek için güzel şeyleri seçebilen olmalı.
Emel dedi ki…
...
Olmazdı pişmanlıklar,
Olmazdı hatıralar,
Olmazdı yanımda artık olmayanların sevgisi,
Olmazdı ilim,
olmazdı deneyim transferi,
...
İYİ Kİ VARSIN ZİHİN, tavan arasındaki sandığım... :)