Yanlış olan neydi? Sonuçta, çarşının en güzel dükkânını satın almışlardı.
Tabii ki öyle olacaktı. Biricik oğullarına da zaten bu yakışırdı… Başlarda bu düşünceler onlara o kadar doğru geliyordu ki... Kuzey,
bebekliğinden beri ne istese, ailesi tarafından hemen karşılanmıştı. Daha birçok
imkân da o istemeden altın tepside önüne sunulmuştu. Bu dükkân da Kuzey’in
tek parmak şaklatmasıyla önüne sunulan bir imkandı yine. Annesi-babası, hiç
düşünmeden, oğullarını mutlu etmek için, kendilerince en doğru hamleyi
yapmışlardı. Bir dükkân açmayı çok kolay zannetmişlerdi. Sonraları, günden güne
bu tercihlerinin acısını yaşar olmuşlardı. Yani meselenin bir işyeri açmaktan
ziyade, o işyerindeki süreçleri devam ettirmek olduğunu geç fark etmişlerdi.
İşin garibi, bunu hala fark edemeyen biri vardı, Kuzey…
Oyununun Şartları...
Kuzey
okula başladığında; ondan çok babası heyecanlanmış ve bu heyecanını oğluna
hediye aldığı bir bisikletle taçlandırmıştı. Mahallede herkesten önce Kuzey'in
bisikleti olmuştu. Bisikletin ardından, yine herkesten önce ona oyun konsolu
alınmıştı. Komşu çocukları, Kuzey ile birlikte oynamak isteseler de hevesleri
kursaklarında kalmıştı. Çünkü, sadece Kuzey'in istediği şartlarda oynamak
zorundalardı. Kuzey ise omuzlarını geriye atıp, göğsünü şişiriyor,
arkadaşlarının ona muhtaç olmasından keyif alıyordu. "O ne isterse,
öyle olsun!" lafına ailede o kadar alışmıştı ki, hiç kimse aksini
düşünemez olmuştu.
Bu
yüzden Kuzey;
·“Alttan almak” nedir bilmiyordu.
·“Kaybetmek” nedir bilmiyordu.
·“Yokluk” nedir bilmiyordu.
Kendisine
“hayır” denilmesine alışık değildi. Ailesinde bu kelimeyi hiç duymamıştı.
Bu
kadar oyuncağı, imkânları olmasına rağmen Kuzey'in yüzü gülmüyordu. Anne ve
babası bu duruma şaşırıyor, sayısız oyuncağı, bisikleti, bilgisayar oyunları
onu mutlu etmeli diye düşünüyorlardı. İlkokulda olmasına rağmen Kuzey'e bir cep
telefonu bile almışlardı. Çocuktu, heveslenirdi, evin tek oğluydu. Tüm bunlar
onun olmayacaktı da kimin olacaktı?
Kuzey mutlu olmak bir kenara
dursun, etrafında kim varsa onlara karşı ters davranıyor, bazen saygı
sınırlarını aşabiliyordu. Asileşiyor, isyankâr oluyordu. "Benim canım çok sıkılıyor" sık kullandığı sözlerden bir
tanesiydi.
Okulda öğretmeni kötüydü,
mahallede komşuları, evde ailesi... Tüm dünya ona karşıydı kendince. Onlar
yanlış ama kendisi doğruydu. Öğretmen, kurallara uyulması gerektiğini söylediği
için suçluydu. Şikâyet edilmeliydi. Ya da okul değiştirip okula bir ceza
vermeliydi ki böyle öğretmenlerle çalışmasınlardı. Bu durumlardan ona düşen bir
pay olamazdı. Kuzey kendini haklı ve güçlü görüyordu. Ailesi de "güçlü
oğlum" diyerek övgülerle onu büyütmüştü
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi der ki; "Bedel alan nankörleşir."
Kuzey'in anne babası, o
doğduğu andan itibaren tüm imkânlarını Kuzey için seferber etmişlerdi. Yapma
sebepleri ise "Kuzey'in mutlu bir hayatı olması içindi." Kuzey daha çok ilgiyle, daha çok
hediyelerle şımardıkça şımarmıştı. Evde en ufak bir bedeli yoktu. Yatağını
babası topluyor, ayakkabısını annesi giydiriyor, yemeğini kendisi tek başına
yiyemiyordu. Bu kadar marifetsiz çocuğun en iyi yapabildiği şey; şikâyet etmek
ve sürekli bir şeyler istemekti... Bu
kadar imkânı varken hâlâ açlığı bir türlü doymak bilmiyor, sanki imkânları
arttıkça mutsuz oluyordu. Tüm bu mutsuzluklarla dolu bir hayat süren Kuzey, 30
yaşına gelmesine rağmen hiçbir işte dikiş tutturamamıştı. Kendisine ait bir
işyeri olsun, kendi işinin patronu olsun istedi. Yine bir parmak şaklatmasıyla,
ailesi çarşının en güzel dükkanını Kuzey için aldı. Daha ne iş yapacağına tam
karar verememiş olan Kuzey için, yine mutsuz olacak birçok sebep vardı. Bu
işte bir terslik vardı ama neydi?Peki, bu marifetsizlikle Kuzey'i nasıl bir hayat
bekliyordu?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"
Cocukları başarısızlığa ve mutsuzluğa kendi ellerimizle hazırlıyoruz aslında. Umarım farkına varıp şikayet eden cocuklar değil mutlu olabilen çocuklar yetiştirebiliriz.
Ö.Y. dedi ki…
Bedelde denge kaçınca karşımızdaki nasıl da nankörleşiyor hemen… Yasa bilsek de bilmesek de işlemeye devam ediyor.
Hayat hep çözümü ertelettiriyor. İyi ki programlarınızla karşılaştım çevremdeki herkese tavsiye ediyorum. Para alıyorum sanıyorlar artık:) teşekkür ederim ogrettikleriniz için. Hayata kolayca uygulanabilen, uyguladikca fayda görülen bilgiler.
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık.
Adsız dedi ki…
İnsanın iyi niyetlerle sevdiğine yanlış yapması çok üzücü. Bilmek ne güzel şey.
Adsız dedi ki…
Yanlış yetiştiriyoruz ne yazık ki...
Duygu dedi ki…
İyilik yapalım derken kötülük yapmış oluyoruz çocuklarımıza... kolaylaştırmak başka yerine her şeyi yapmak başka bir şey
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık💐
Adsız dedi ki…
Çalışarak, çabalayarak elde ettikleri kıymetli oluyor, ama hazır gelenler ile malesef bir yere gelemiyor insan.. ÇOk güzel anlatılmış, kaleminize sağlık Teşekkürler HY
E.U dedi ki…
Kuzeyi zor bir hayat beklediği kesin… Kaleminize sağlık 🌸
Meryem Masri dedi ki…
Nerede eksik hissetmemişiz de marifetsiz kalmışız acaba? Yazınız bunu düşündürtüyor insana, elinize sağlık🌷
Adsız dedi ki…
Çağımızın en büyük sorunlarından biri. Bunun için imkanı olan aileleri bırakın imkanları kısıtlı olanlar bile bu durumda. Çok güzel özetlemişsiniz durumu. 👏
Beril dedi ki…
Kuzey'in durumu iyi görünmüyor.
Nazlı K dedi ki…
İyi niyetliyiz ama kötü davranıyoruz çocuklarımıza maalesef
Emel dedi ki…
Evlatlarımızı iyilik yapıyoruz sanırken aslında onları kendi ellerimizle marifetsiz insanlara dönüştürüyoruz. Açlık marifetlendirirken tokluk ne yapıyor onlara düşünelim mi?
Yorumlar
iyi ki öğrettiniz de öğrendik. hayatımızda az da olsa uygulamaya başladık.
ne kadar teşekkür etsek az.
ama hazır gelenler ile malesef bir yere gelemiyor insan..
ÇOk güzel anlatılmış, kaleminize sağlık
Teşekkürler
HY
Kaleminize sağlık 🌸
Açlık marifetlendirirken tokluk ne yapıyor onlara düşünelim mi?