Problem Biten Bir Şey Mi?

Hikaye neden biter?

Ağaçlarda ilkbaharın ilk çiçekleri açmıştı. Yakmayan sıcacık bir güneş, masmavi bir gökyüzü ve mis gibi bir hava vardı dışarıda. Tüm bu güzelliklere rağmen canı sıkkındı doktorun. Tüm bunları fark edecek durumda değildi. "Yok olmuyor işte, bitmiyor bir türlü problemlerim, sonu gelmiyor işte!" diye düşündü kendi kendine.

37 yaşındaydı ve 37 yıllık yaşantısında hiçbir zaman probleminin bitmediğini düşündüğünde daha da karardı içi. Hani bitecekti! Hani yeterince çalışınca üstesinden geliniyordu! Hani? "Bitmiyor işte" diye düşündü. Üniversiteye hazırlanırken öyle demişlerdi. İki sene daha sık dişini, sonra rahat edersin. "Ee sıktım işte dişimi, kazandım tıp fakültesini" dedi kendi kendine. Ama sonra da rahat edemedim ki. Sınavlar, sözlüler, hocalar, hastalar, 6 yıl daha da zorlaşarak devam etti. Mutluydum ama pek de rahat değildim yani.

Sonra uzmanlık sınavına geldi sıra. Sık dişini dediler. Yine sıktım. Kazandım uzmanlığı. Dedim artık rahatım galiba. Yok. Sonra mecburi hizmet, sonra bir yere atanma süreci derken arada bir şekilde evlendim. Neyse ki eşim de doktor da anlıyor beni… Hee, onunla evlenmek de kolay olmadı hani. İkna etmem gerekti, kalbini kazanmak icap etti. Ama olsun güzeldi. İyi ki geldi hayatıma.

Ama bakınca isteklerim hep problem olmuş hayatımda. Şimdi çocuklar var 2 tane. Canım onlar benim ama kolay da değil yetiştirmek. Derler ya 'çocuklar büyüdükçe dertleri de büyür' diye, tam olarak bunu yaşıyoruz evde. Büyük olan 10 yaş sendromunda, küçüğü de 2 yaş sendromunda gördüğü her şeyi ısırmaya çalışıyor. Bazen hiç büyümeyeceklermiş gibi geliyor. Ne zaman bitecek problemler merak ediyorum.

Ya da problem biten bir şey mi acaba?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Problem, cevaplanmamış sorudur." 

İnsanın isteği olduğu sürece problemi de olacaktır. Tıpkı karnı acıktığında yemek bulmakla ilgili bir problem oluşması gibi. Problemin bitmesini beklemek ise bir kez karnını doyurunca bir daha tekrar acıkmamayı beklemek gibi bir şey aslında.

Mesela iyi giden bir dizi neden final yapar eninde sonunda? Hikaye neden biter? Neden ilerlemez? Problem biter çünkü. Hayat, problem yani soru ve insanın çözümü olarak ilerler. Dizi de biter çünkü çiftler kavuşmuştur, kötü karakter ölmüş gitmiştir vs. Devam etmesi için ya bir şeylerin tekrar bozulması gerekir, ya yeni kötü karakter diziye eklenir ya biri hasta olduğunu öğrenir 3 ay ömrü kalmıştır vs. Yani problem eklenir. Baktın eklenmiyor, o zaman final olur. Ama izleyici her defasında der ki; bi mutlu olsunlar, bi kavuşsunlar, bi ölsün şu kötü adam… Senarist ah senarist duy sesimizi… Ama hangi dizide, hangi filmde her şey mükemmel olur? Kim izler ki bunu? Hayat da böyle işte. Probleminin bitmesini beklemek finali beklemek değil midir bazen? Problemin bitmesi öykünün de bitmesi demektir. O nedenle problemini bitirmeye değil çözmeye çalışmak gerçekçi yaklaşım olur.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de, insanlara problemlerini bitirmeyi vaad etmez. Problemlerini çözme stratejileri vererek problem çözme marifetlerini geliştirir.

Sorunun nereden geldiği fark etmeksizin doğru cevabı, stratejiyi bilen biri korkmaz artık yeni problemlerden de. 

Ayrıca insan unutmamalıdır ki, her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık vardır. Ve hiçbir problem çözümsüz değildir. Sadece o anki duygularla öyleymiş gibi gelir bazen. 

Her kışın sonrasında bir ilkbahar vardır. 

Her karanlığın ardında bir aydınlık olduğu gibi...

O kara bulutlar mutlaka dağılır. 

Dallar yine çiçek açar. 

Beyaz, kırmızı, pembe renklere bezenir her yer...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Hakkında

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?