Bir Bilmiş, Bir Yapmış

Erken kalkmak yorucu geliyordu

Üniversite sınavına ikinci kez hazırlanışıydı. Geçen sene ne olduysa istediği gibi puan alamamıştı, olmamıştı. Kendi kendini motive etmeye çalışıyordu. ‘’Kızım, hadi kalk artık geç oldu!’’

Erken kalkmak yorucu geliyordu. Üstelik ders çalışması da gerekiyordu. Bir yandan okul bir yandan evdekiler bir yandan üniversite sınavı derken geçen sene böyle geçmişti.

Peki bu sene? Geçen sene için bahaneleri olabilirdi ama bu sene öne sürebileceği bahaneleri var mıydı? Bunu o da düşünüyordu.

‘’Bu sene çalışmamı engelleyen şey ne?’’ Dersleri dinliyor, konu tekrarlarını yapıyordu ama test çözmek biraz sıkıcı geliyor, yoruluyordu. ‘’O zaman biraz daha konu tekrarı yapayım’’ diye düşünüyordu.

Daha çok bilmek mi? Pratik yapmak mı?

‘’Çocuklar zihninizin en açık olduğu vakit sabah vaktidir. Üstelik erken kalkan yol alır, unutmayın. Bu yüzden uyku düzeninize dikkat etmeniz önemli.’’

Bu sözlerle dalgınlığından sıyrılıp kafasını çevirdi kurstaki öğretmenine. Ara verdikleri sırada da bir arkadaşı gelip şöyle demişti: "Öğretmeni duydun değil mi? Daha çok test çözerek ilerlememiz faydalı olurmuş."

Artık bunları duymak ona sıkıcı geliyordu çünkü biliyordu zaten. Bu kursta farklı şeyler duyacağını ümit etmişti belki farklı bir yöntem de olabilirdi.

"Neden ailemden, arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden benzer şeyleri duyuyorum?"

Artık ne zaman biriyle konuşsa zaten bildiğini düşündüğü şeyleri karşı taraf ona tekrarlıyordu sanki...

İyi de ben de bunu biliyorum...

İnsan biliyorum dediği yerde öğrenmeye ne kadar açık olabilirdi ki?

"Biliyorum" dediği yerde etrafındakileri de pek dinleyesi gelmiyordu zaten.

Peki neden hayat ona bunu yaşatıyordu?

Acaba öğrenmem gereken başka bir şey mi var diye düşünmeye başlamıştı...

Belki de duyduğu her cümlenin ona öğreteceği ayrı bir mesajı vardı...

Sonra aklına bir yerde okuduğu şu cümle geldi: "Her bilenin üstünde daha iyi bir bilen vardır."

"Evet, belki de hayat, çevremdeki insanlarla fark edemediğim bir konuda bana bir mesaj veriyor olabilir miydi?" Aniden gelen bu fikirle düşünmeye devam etti. "Peki benim bilgilerim? Sahip olduğum bilgilerin bir anlamı yok muydu?"

Uygulanmayan her bilgi çöp olur, gider.

Evet o da biliyordu ama ne kadarını uygulamış ve sonucunu görmüştü. Annesinin zoruyla kalkabiliyor ve hala derslerinde konulara yöneliyor, tavsiye edileni yapmıyordu.

O zaman bildiklerini de uygulama zamanı gelmişti. Hayatında hangi alanda geri kaldığını düşünüyorsa nerede uygulamaları zayıf kaldıysa onu yapmaya çalışıyordu. En ufak bir hareketi bile küçümsemeden başlayacaktı. Bunu da okuduğu kitaptan hatırladı. Aza hürmet edip ilk adımı atmalıydı.

Sabahları erken kalkmayla başlamıştı. Gün içinde yapabileceklerini yazıyor, sınavı için derslerini planlıyor, konuyu uygulamaya çevirecek olan test sorularına bakabiliyordu. Her bitirdiği görevin getirdiği rahatlığı yaşıyordu. Hatta yaptıkça yapası geliyordu.

Meğer sandığı gibi zor değilmiş...

Sandığı kadar tepki yokmuş çevresinden...

Meğer sandığı kadar kolay değilmiş…

En basit gördüğü bir işi bile yapmak...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Hayat insanın yaptıklarına karşılık verir. Hayatta her şey bedel ve karşılığı üzerinedir."

Hayat insanın "Biliyorum zaten" demesine bakmıyormuş. Biliyorum diyen aslında bildiğini zannediyormuş. Biliyorum diyen alim değil cahil kalıyormuş.

Şimdi o çevresindekilere deneyim transferi yapıyordu.

Haydi sen de en basit gördüğün küçük bir bilgiyi uygulamakla başla...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Hakkında

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Hayat insanın "Biliyorum zaten" demesine bakmıyormuş. Biliyorum diyen aslında bildiğini zannediyormuş. Biliyorum diyen alim değil cahil kalıyormuş
Ne doğru söylemişsiniz. Hayatın içinde çokça şahit olduğum bir şey. Okul hayatı çok başarılı giderken biliyorum demeye başladıktan sonra adım adım gerileyen insanlara çok şahit oldum. Her zaman bilmediklerimiz bildiklerimizden fazla olacak. Bize fayda veren bilgilerin peşinden gidip öğrendikten sonra da onları uygulayabilmek dileğiyle…
GNS dedi ki…
Ellerinize sağlık
Merve dedi ki…
Basiti hafife almak, ağır bedellere götürüyor. Dö eğitimleri ile hayatımda basitin önemini farkettim. Basite çıkabilmek dileğiyle… teşekkürler yazı için
Adsız dedi ki…
İnsan tam zıttını düşünüyor oysa; bilirim dedikçe bildiğini..
Teşekkürler:)
Filiz dedi ki…
DTÖ
Küçüğün ne kadar da
Güzel ve düşündüğüm
Şeyler için çok güçlü
bir temel
Olacağını gösterdi
Çok teşekkür ederim yüreginiz
reginize sağlık