İyilik Yapmaktan Başka Ne Yaptım ki?
“Benim niyetim çok iyiydi.”
“Hep iyilik yaptım ona. Karşılığı bu muydu?”
“Bunu ondan hiç beklemezdim.”
Bu cümleler, insanların sıklıkla kullandığı cümlelerden birkaçı değil midir?
İnsan hataya nasıl düşer?
Bazen küçük bir arkadaş grubunun içinde, bazen daha büyük başka bir grupta, bir hevesle yapılan işler olur. Orada ortak
amaç, ortak hedefler olur. O motivasyonla, birkaç iyi sonuç da alınca, hep iyi
şeyler yapılacak bu grupta sanırız. Bir süre sonra yaptıklarını irdelemez hale
geliriz. Biri bir yanlış yapmaya başlar, bir türlü ona konduramayız.
Sonra; “Neyse niyeti iyi onun,
yoksa yapmazdı.” deriz.
Sonra grubun içinde o yanlışı görüp de, ondan uzaklaşmadığımız için, yanlış hareketin sonucu bize de sıçrar. Sonra topluca çekeriz cezasını. Eskiden okullarda sınıfça cetvelle dayak yemek gibi...
“Grup içindeki arkadaşlarımın da niyeti iyiydi, benim de niyetim iyiydi. Neden böyle oldu şimdi?” diye düşünürüz. Düşünsek de aklımız almaz.
Ya da o kadar çok kişiye de gerek yok, 2
kişi olsun.
Eşin ve sen...
Mesela eşin ve sen...
Biz veren el olmaya meyilliyizdir, ilişkilerdeki uyumlu kişi bizizdir.
Niyetimiz iyidir, çünkü verici olmak,
uyumlu olmak iyi bir şeydir sonuçta değil mi?
Ama “Ne kadar veriyorum, neye uyumlanıyorum?” diye irdeleme yapmıyorsa insan ya da bir yerden sonra bıraktıysa irdelemeyi... Bir de bakarız ki yanlış şeyler vermeye başlamış; yanlış şeylere uyumlanır hale gelmişiz.
İrdelemeden yaşamak…
Bir zaman sonra “asla ağzıma sürmem” dediğimiz zararlı şeyi; "sırf onunla uyumlanmış olmak için" içer hale gelmişiz.
Yapmam dediğimiz kötü bir şeyi o mutlu
olsun diye yaparken bulmuşuz kendimizi.
- Karım yorulmasın diye evdeki her şeyi biz yapar olmuşuz.
- Kocam yorulmasın diye ağır yük yüklenmişiz.
- Çocuklarımızın hayatı kolaylaşsın diye ödevlerini yapar olmuşuz. Bir yeniden okula başlamadığımız kalmış...
- Arkadaşımızın temizlik işlerini yapar olmuşuz.
- Komşumuz misafirini bizim evde ağırlar olmuş. Ya da ikramlıklarını biz hazırlamışız.
- Borçlar vermişiz bir türlü isteyemediğimiz... Daha neler neler...
Şimdi geldiğimiz noktada ise yardım değil görev olmuş bütün işler.
Ama biz bunları yaparken niyetimiz iyiydi! Neden kötülükle karşılaştık?
Gerçek iyilik nedir?
- O grup arkadaşlarından kazık yiyip, başka arkadaşa kendimizi anlatırken,
- Sevdiğimiz bizi terk ettiğinde, en yakın arkadaşımıza başımızdan geçenleri anlatırken,
- Eşimiz boşanmak istediğinde, yaşadıklarımızı dostlarımıza söylerken... Tüm bu davranışları neden yapıyoruz aslında?
"Haklı çıkmak" için...
Kim haklı şimdi?
Bizim beklentimiz dış dünyadan, çevreden...
"Hikayedeki mağdurun kendisi olduğunu, insanlar onaylasın" istiyoruz belkide.
Çevremizdekiler "acımız azalsın" diye dinlediği ya da hikâyeyi
sadece bizim tarafından dinledikleri için hak veriyor olabilirler. Ama bize hak verdiklerinde, doğru şeyler
yapmış sayılmıyoruz ki...
Haklı çıkınca her şey düzelmiyor çünkü.
Yanlışlarımızı düzelince, bu hayatta toparlanıyor bir şeyler.
Gerçek soru: "Ben nerede yanlış yaptım?"
O zaman ilk önce ‘’Niyetim iyiydi’’ gibi cümleleri bırakıp, “Ben nerede yanlış yaptım?” a geçelim mi?
Bir insanın niyeti iyi olmak zorunda zaten.
Bizler iyi niyetle yanlış şeyler yaparız. Esas mesele niyetimizle birlikte
davranışımızın da iyi olması. Kendimizin ve başkalarının ihtiyaçlarını
giderebilmek için iletişim kurarız. İletişimimizi bir faydaya
göre ilişkiye çeviririz. Ama niyetimiz fayda vermek olsa da
hatalar yapabiliriz. Ama haklı çıkmaya çalışmayıp, sonuçları irdelediğimizde
hatamızı fark edebiliriz.
Çünkü insanın en çok faydasına olacak şey, hatasını fark edip o hatadan dönmesidir.
O zaman ilişkide neyin yanlış, neyin
doğru yapıldığı iyi irdelemeliyiz.
Bu grupta, ailede, her nerede olursak
olalım, “Neler doğru yapıldı, neleri yanlış yaptık?” bakabilmeliyiz.
Burada bulunduğumuz süre içinde biz neyi iyi, neyi kötü yaptık? Bunu test edilebilmeliyiz.
Hakikaten samimiyetle düşünebilmeliyiz.
Sonra da doğruları çoğaltmak, yanlışları doğruya çevirmek için çaba harcamalıyız ki; niyetimizin iyi olması gibi, davranışlarımız da iyi olsun.
Umarım bizler de bu hayatta
yaşadıklarımızdan fayda görenlerden, fayda verenlerden oluruz…
Yorumlar