İnsan Kimdir?-1

İnsan Kimdir? -1

Hayatta bozulma ve düzelme dediğimiz birbirine zıt iki kavram vardır. Eğer bu iki kavramı kullanabiliyorsak demek ki dinamik bir yapının içindeyiz. Peki, bu dinamizm insan müdahalesi olmasa da gerçekleşir miydi? Neden ve nasıl olurdu?

Doğa israf etmiyor...

Biraz yakından bakıp düşünelim.

Kiraz ağacı, zamanı geldiğinde meyvesini verse ve sahnede insan olmasa ne olurdu?

Kirazlar önce ham haliyle açığa çıkar, sonra olgunlaşır sonra onları toplayan yoksa bir süre sonra yere dökülür ve sonra da çürürdü. Bazı hayvanlar için belki besin olabilirdi. İnsan yoksa bir süre sonra o ağaç, sadece ihtiyaç giderecek kadar vermeye başlar ve meyveleri azalırdı. Çünkü doğa israf etmemeye göre programlanmıştır. 

İnsana ne anlatılıyor? 

Peki, süt inekleri, onu sağan bir insan olmasaydı, ne kadar süt verirdi?

Yine ihtiyaç ne kadarsa o kadar…

Peki, insan sayısı artsaydı, inekler ne kadar süt verirdi? 

Bolluk dönemindeyse insanların ihtiyacından bir miktar fazla, 

Kıtlık dönemindeyse insanlara neredeyse zor yetecek kadar…

Ne demek bütün bunlar? Ve insana ne anlatılıyor?

Bunların hepsi bir programlamadır.

Her canlının hareket özelliği vardır. 

Yeryüzünde dizayn edilmiş her varlığın bir amacı vardır. Ve her biri ihtiyaç görmek için tasarlanmıştır.

Bu ihtiyaç görme bazen insanla yakın ilişkili olabilirken, bazen de uzak bir bağlantıdadır. Kuşlar, böcekler, kurbağalar, vahşi hayvanlar, zehirli bitkiler, yaban otları, tahıllar, meyve ağaçları, gökyüzü, yıldızlar, denizler, rüzgarlar, bulutlar… 

Her birinin işlevselliğine göre disipline edilmiş bir hareket özelliği vardır. Ve bu hareket gelişigüzel değil, bir hedef doğrultusundadır. Esen rüzgarlar ne kadar çeşitli olsa da bir hedefi ve nihayetinde bir amacı vardır. 

Sahnedeki her parçanın bütünün içinde giderdiği bir ihtiyaç eksikliği vardır.

Peki, neden?

  • Bu sahnenin belli bir süreye kadar sürekliliğini sağlayabilmek, 
  • Rızık oluşumunu sağlamak, 
  • Ve dengeyi koruyabilmek için.

Bu öyle bir organizasyonel yapılanmadır ki, herkes görevini bilir ve miktar ayarlarını kıtlık ve bolluk döngüsüne göre optimize eder.

 

Peki, insan bu bütünün hangi parçasını temsil eder?

Değişken olan ve seçim yapma konusunda, sınırlı serbestliğe sahip olan bir varlığı temsil eder.

Sahnenin başrol oyuncusudur.

Bu yapılanma insan merkezde olacak şekilde tasarlanmıştır.

Onun dışındaki şeyler;

  • Düşünme,
  • İrdeleme ve seçenekler içinden iyisini ya da kötüsünü seçme, 
  • Ders çıkarma, 
  • Hatasını fark etme, 
  • Sebeplerin sonuçlarını öngörme gibi bir özelliğe sahip değildir.

İşareti nedir?

Her varlığın anatomisine göre hedefi vardır.

Yani tasarım biçimine bakıp onun ne gibi bir işlevselliği olduğunu anlayabiliriz. 

Bir saksıya baktığımızda, ağırlığını, biçimini, sınırlarını değerlendirdiğimizde içine bir şey konulmak için yapıldığını anlarız. Ve içine konulabilecek şeyler saksının formuna göre sınırlanır. Bir saksının içine yemek koyabilirsiniz ama bu tabak kadar pratiklik sağlamaz. 

Saksının dibinde kalan yemeği yemekte zorlanırsınız. Altında delikler varsa yemeğiniz dökülebilir. Tabak daha yayvan ve kaşıkla kullanım açısından daha idealdir. Yani, her bir detay tasarım bir detay ihtiyacı gidermek için üretilmiştir. Birbirinin yerine kullanmak o ihtiyacı kısmen giderse de tam performans almanız zorlaşabilir.

Bir mutfak bezinin tasarımına baktığınızda ihtiyacınızı giderecek işlevselliği ve buna göre bir anatomisi olduğunu görürsünüz. Bez kumaştandır, daha detaya indiğinizde o kumaşın emici bir kumaş olduğunu görürsünüz. Bu ne demektir? 

Demek ki sıvıyı emmek istiyor. Aynı zamanda metrelerce değildir. Demek ki bu kumaş giyilmek için dikilmeyecek veya bir perde olmayacak. Elle tutulabilecek kadar büyüklükte, emici yapısı olan bir bez. Yani, masayı, tezgâhı temizleyebilmem için tam da ihtiyacım olacak şekilde tasarlanmış.

Üretilen şeyin fiziksel özellikleri bize ne için üretildiğinin de işaretini verir.

Anotomi, işaret, ihtiyaç...

Etrafımızda gördüğümüz tüm varlıklar da anatomisine göre hangi ihtiyacı gördüğüne dair bir işaret taşır. Bütünün içerisinde hangi detay ihtiyacı gidermenin sorumluluğunu aldıysa o kadar da bir marifeti ve yetkisi vardır. 

Bir armut ağacı meyve ağaçlarından biridir. Kökü, gövdesi, dalları, yaprakları, meyvesi her bir detay parçası armut üretimini gerçekleştirmek için programlanmıştır. 

Ve armut tadı, kokusu, su miktarı, dokusu, biçimi, büyüklüğü, rengiyle diğer meyvelerden farklıdır. 

Her bir meyve diğerinden farklıdır ve farklı bir ihtiyaca cevap verir. Her birinin bir anlamı vardır ve insan anatomisinde bir karşılığı bulunur. 

Her meyve, insanın o an bulunduğu;

  • İklime, 
  • Isıya, 
  • Coğrafyaya göredir.

Yani o bölgede ve o mevsimde çıkan meyve o dönemde belirginleşen vücut ihtiyacını giderir. 

Her tasarımın karşılık bulduğu bir açlık da vardır. 

Hiçbiri boşuna yaratılmamıştır. Bu kadar detayda bir organizasyonda hiçbir meyve. insan müdahalesi yoksa, başka bir meyve olmak istemez. Öyle bir kompleksi olmaz bunu dert etmez yapması gerekene odaklanır. 

İnsan müdahalesi yoksa, 

  • Var olan her şey yapması gerekeni, 
  • Yapması gereken sürede, 
  • Ömrü boyunca yapar.

Peki eğer böyleyse doğa neden aşırılaşır ve denge bozulur?

Sizce?

Sınavlı varlık: İnsan 

Bu sahnede;

  • Yorum yapabilen, 
  • Gerçekliği çarpıtabilen, 
  • Zorbalık yapabilen, 
  • Adaletsiz davranabilen, 
  • Canı sıkılan, 
  • Üzerine vazife olmayan şeyleri merak eden varlık kimdir?
İnekler?
Maymunlar?
Belki de kuşlar?

Hayır, hayır!

Söğüt ağaçları?
Belki de soğanlar?
Yaprak kurtları?

Hayır...

Müdahale hakkı olan, iyilik ve kötülük arasında seçim yapabilen İNSAN...

Peki, insanın tasarım özellikleri nelerdir?

Ne işe yarar bu canlı?

Hiçbir sebze kötülük planlamaz, 

Diğer sebzelere zarar verme niyetine girmez, 

Kardeşini kıskanmaz 

Veya kendi çıkarı için haksızlık yapmaz. 

Hiçbir hayvan böbürlenmez, 

İhtiyacı olmayan bir şey almaz, 

Krediye girmez, 

Eşini şikayet etmez, 

Yaşlılık kompleksine düşmez. Ama insan bunları yapabilir. 

İNSAN daha iyisini de yapabilir. 

  • Gerçekliği detaylı fark edebilir, 
  • Okuyabilir, 
  • Merhamet edebilir, 
  • Espri yapabilir, 
  • Üzülen birini teselli edebilir, 
  • Sorumluluk alanlarını çeşitlendirip büyütebilir, 
  • Yeni şeyler öğrenebilir, 
  • Strateji üretebilir, 
  • Alet üretebilir. 
  • Ve hedefini seçebilir.

Bu dünyada hangi ihtiyacı gidermek için sorumluluk alacağının tercihi ona bırakılmıştır. Bu bir avantaja da dönüşebilir, dezavantaja da…  Çünkü bir ineğin istekleri sınırlıyken bir insanın istekleri çok çeşitlidir.

İyiler ve kötüler... 

İşte burada insanlar arasında bir farklılık başlar…

İsteklerinin yönüne göre insanlar ayrışır;

İyiler ve kötüler,

Daha iyiler ve daha kötüler,

Bilginler ve cahiller,

Bildiğiyle üretenler ve cahil cesareti gösterenler,

Ne kadar bilse de öğrenmeye aç olanlar ve cahil olmasına rağmen çok iyi bildiğini zannedenler,

Farkında olanlar ve şaşkınlık içinde gezenler,

Ümit edenler ve ümidini kesenler,

Dosdoğru yolda dimdik yürüyenler ve sapanlar hatta sapkınlıkta aşırı gidenler,

Gerçeği isteklerine üstün kılanlar ve istekleri için yaşayanlar… 

Bütün bunlar insana sorulan sorular ve insanın yapabileceği seçimlerdir.

Öyküyü kazanabilmek... 

Deneyimsel Öğreti der ki; "Her seçimin bir bedeli, her bedelin de bir karşılığı vardır."

Sonunda kazanacaksa tüm öyküyü, o bedeller ne anlamlıdır.

Ve sonunda kaybedecekse her şeyi, tüketilen ömre, ödenen bedellere ne yazıktır.

Çünkü insan sadece o anı yaşamaz.

O an yaptığı seçimlerin sonuçlarını da yaşar…

 



Kim Kimdir? Hakkında

İlişkilerde Ustalık Hakkında

Başarı Psikolojisi hakkında

 

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Elinizeee sağlık ne iyi bir yazı. Doğru seçimi yapabilenlerden olmak dileğiyle 🤲🏻🥰
Adsız dedi ki…
Keni anotomimize de bakarak nerelerde marifetli olabileceğimizi de anlayabiliriz.Bacak kol kasları daha güçlü birine bir mesaj veriliyor olabilir.Doğasına göre bu da veriliyor olabilir.Tüm gün zorlu bir coğrafyada ayakta kalması gereken kişinin kasları da ona göre veriliyor.Bana ne veriliyorsa bir beklenti var demek ki..Neden bacağım kalın neden kolum kalın neden oram böyle demek yerine ne ihtiyaç için bu verilmiş benden ne bekleniyor doğru stil olabilir..Yazı için teşekkür ederim yeni bir pencere açtı💜
Adsız dedi ki…
Çok güzel bir yazı, elinize sağlık...
Mk dedi ki…
Seçimler ne kadar kıymetli doğru seçimler yapabiliriz umarım..
meryem dedi ki…
Öyküyü kazanabilmek ümidiyle....
Sürekli bu bilinçte olabilmek ümidiyle ...
İnşAllah🤲🏻
Işıl dedi ki…
Hedefe yönelik bedeller ile verilen ömrümüze sahip çıkabilmek... Teşekkürler, çok güzel bir yazı....
Adsız dedi ki…
Ne guzel anlatmışsınız. Her bir sözcük insanı düşündürüyor, ben bu mu yum?
Kaleminize fikrinize sağlık.
Adsız dedi ki…
Hangi ihtiyaçtan dolayı böyle kısmını anlayabilsek davranışlarımızı da israf etmenin önüne geçebiliriz :)
Adsız dedi ki…
Bu kadar detaydan hayata bakabilmemizi sağladığınız yazı için çok teşekkürler.

Kübra dedi ki…
Detayda bakınca ne çok şahitlik var.. Her şahitlik "emin misin" diyor.. Okurken zihnim rahatladı. Gerçeğe adım adım götürdünüz.. Teşekkürler :)
Sevgi dedi ki…
Çok detaylı düşünülen ve düşündüren bir güzel bir yazı kaleminize sağlık
Hümeyra dedi ki…
Detaydan bütüne hayata bakabilmek, kaleminize sağlık çok güzel bir yazı...
Adsız dedi ki…
Her seçimin bir bedeli, her bedelin de bir karşılığı vardır."
Adsız dedi ki…
Her seçim bir bedeli
Her bedel bir sonucu gerektirir...

Çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık...