Göğsün Ferah Olsun

Göğsün Ferah Olsun 

Ne çok derdimiz var bu hayatta. Ne çok şeyi dert ediniyoruz. Ne çok şey canımızı sıkıyor ve ne çok şeye “öff”lüyoruz.

Ne zaman gerçekten “oh be!”  diyor insan? Göğsü ne zaman genişliyor? Ne olduğunda, ne yaptığında, neye ulaştığında sekine hissediyor?

Sekine ne demek sahi? 

Ne güzel bir kelime... İyi hissettiren ferah bir hali var. Ama gerçekte ne ki? 

Nasıl sekineli olur insan?

-          “Herhalde her istediğini yapabilen insanların hissettiği şey olsa gerek.”

-          “Herhalde mutlu olan insanların hissettiği şeydir.”

-          “Sekine ne bilmem ama dünyanın hiç sekineli bir yer olmadığı kesin.”

Sekine de güven hisseder her canlı...

Bir insanın göğsü ferah ise o insan çok konforludur. 

  • Rahat koltuktan, 
  • Yüksek standartlardan, 
  • Büyük imkanlardan gelmez konforu. 

İçinden gelir, dışarıdan değil. Çünkü insanın ferahladığı yer, iyi hissettiği nokta içiyse... Nasıl dışarıdan olan şeyler ona bu hissi verebilir ki? Ferahlık kişinin oluşturduğu ferah sebeplerle gelir. Ne demek ferah sebepler?

Yaşamında mutlu olabilmenin gereklerini yerine getirmesi... Ve sonra hiç sonuç trenini beklemiyor olması.

Öykülerinde gerekli sebebi oluşturması demek. 

Yeterli mi doğru sebepleri oluşturmak? Yok, değil. Bir de sonucu bırakması demek. Sonuçta telaşsız, endişesiz olması demek. 

"Oldu mu olacak mı?"

"Ya olmazsa!" 

Ömrü böyle sonucu bekleyerek diken üstünde, telaşlı geçen insanın göğsünde sekine olmaz. 

Kimler sekineyi hak eder?

Göğsünde sekine olmasını hak eden insan; oluşturması gereken sebeplerde, yapacağı işlerde net olan insandır. Sonra da gerisine pek bakmayan insandır. "Ne olursa olsun lehime olacak" diyebilir bu insan. "Çünkü yapabileceğimi yaptım." Yaptığının nereye varacağını bilerek yapar. Anda olanlara bakarak; dar alanda sıkışmış, çaresiz, sanki hiçbir şey yolunda gitmiyormuş gibi görünen efektlere takılmaz. Yapılması gereken buydu. O zaman mutlaka olması gereken olur.

Bu konforu yakalamak için yasalara hâkim olması gerekiyor insanın ve yasaları algılıyor olması...

Yasayı algılayan insan sekineye varabilen insandır. Niçin? Çünkü yasada değişme olmaz. Herkes için geçerlidir. Bu da insanlara güven verir. Güven de sekineyi getirir.

Nasıl yaptığından veyahut yapmadığından emin olur insan?

"Yasalarla."

Yani bunca borcun derdin içinde nasıl güvende hissedeyim? Yasa borç mu öder?

Yok, yasa problem çözebilmenin haritasını gösterir. Başını, ortasını, sonunu apaçık eder.

Mutlaka varacağı veya varmasının mümkün olmadığı yeri gösterir yasalar insana.

-        Mesela tırnaklar belli bir yere kadar uzar. Varacağı yer de varmayacağı yer de bellidir.

-        Bir kavak ağacının en fazla uzayacağı boyu öngörebilir insan.

İlişkilerde de tüm sınırlar belli olsa ne iyi olurdu değil mi? Tırnak gibi. Kesince kısalır. Kısalsa da geri uzar. Çok kesince de etini acıtır. Ne kadar net ve belirgin değil mi?

"

Sonra?

İnsan, ilişkilerde şahit olduğu her kuralla birlikte emin olur esasında. Güveni artar. Evet bu sebep kesinlikle bu sonuca varıyormuş. Başta hiç öyle gözükmüyordu.

Böylece zamanla kendine bakmaya başlar insan, kendi hamlesine odaklanır. Çünkü çözümün dışarıda olmadığına, tüm şahitlikleriyle emin olmuştur. Bu bir insan için öyle konforlu bir seviyedir ki, kişinin başkalarına bakıp durmasından kurtulmasını sağlar. Değiştiremeyeceği yerden konsantrasyonunu çeker olur. Bu da ona sekineyi getirmeye başladı bile. Sonra?

"Yapabileceğimi yaptım" diyebilmenin huzuru vardır üstünde. Bu çok güzel bir sekine işte. Kendi sebebine odaklanabilmiş insan. Stresi olmayan, gerginlik içinde boğulmayan, kontrol edebileceği alana konsantre olan insan.

Nasıl sekine, nasıl güven hisseder insan?

Değiştiremeyeceği şeye bakıp durmayarak. Sonuca bel bağlamayarak.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Sonuçlar insanı ancak demotive eder. Sebeplere ise, ancak azimli insanlar konsantre olur.” 

Onlar öyle kimselerdir ki, dün yapamadığı bir şeyi bugün yapabilir olmakla mutlu olurlar.  Başkalarına takılarak mutlu olunamayacağını bilirler.

Bir insana sekine vermek istiyorsanız ona yapabileceğiniz en büyük iyilik; onu kendi davranışlarına konsantre etmektir.  Dışarıya bakmak,  dışarıyı değiştirmeye çalışmak insanı sekineden uzaklaştırır. Bu insanı öyle tepkisel,  tedirgin,  kaygılı hale getirir ki... Sürekli çırpınan ama gökyüzüne bir türlü ulaşamayan bir kuşa döner kişi. Kanatları yorgun, ama hiç varamıyor gideceği yere.

Nasıl varır insan gitmek istediği yere?

Hep sorduğu, hep merak ettiği sorudur ya insanın: Nasıl mutlu olunur? 

  • Böyle bir dünyada... 
  • Böyle bir ailede... 
  • Böyle bir iş yerinde...

Aslında çözüm çok belirgin;

Nasıl ferah olacaksa göğsün, nasıl rahat edecekse yüreğin, onun peşinde ol. 

Öyle mutlu olunur bu dünyada. Ama şuna dikkat et! 

İnsan yüreği, kişi neyde ısrar ederse ona alışıverir. Sahte olanda, zarar verende ısrar ederse insan, yüreği de ona alışıverir. Normalleştirir onu, bir süreliğine. O zaman da anı yaşar insan. Toplamı kaybeder. Peşinde olunacak şey, kişinin toplamda ferah olmasıdır. Bu da; hiçbiri insana zulüm olmayan sebeplerle mümkün. Evet, gerçekten mümkün.

Sebeplerin de, tepkilerin de ferah olsun. Neticede göğsün ferah olsun...



İlişkilerde Ustalık Hakkında

Yorumlar

Munevver dedi ki…
Son zamanlarda insanlardan hep bunu duyarız "yapcak bir şey yok" ne kadar ümitsiz,çaresiz, ne kadar acizlik hissettiren bir ifade şekli bu. Halbuki insan bunu demeli"yapabileceğimi yaptım" bu ifade daha huzur dolu daha,emi, net ve güçlü bir ifade değilmi.?
Sevgi dedi ki…
İnsanin kendi sebeplerine odaklandığında başkalarınin sonuçlarıyla ilgilenmediğinde hak ettigidir sekine çok güzel bir yazı kaleminize sağlık
Adsız dedi ki…
Çok değerli bir yazıydı teşekkürler, her daim doğru sebepler oluştmamızı dilerim.
Adsız dedi ki…
Ne kadar güzel anlatılmış, hepimizin yaşayabilmesi mümkün olur inşallah,
kaleminize sağlık
Adsız dedi ki…
Elinize sağlık çok kıymetli bir yazı. Sebep odaklı olabilmek dileğiyle...
Adsız dedi ki…
Sebeplerin de, tepkilerin de ferah olsun. Neticede göğsün ferah olsun...
Teşekkürler
GNS dedi ki…
Çok güzel bir yazı
Ellerinize sağlık
Betul uras dedi ki…
Sonuca takılmamak,bugün ne yapabiliyorsan Dunumden daha iyi olmak adına..
Çok keyifliydi kaleminize saglik:)
Adsız dedi ki…
Hepimizin ulaşmak istediği duygu, çok güzel anlatılmış..
Çok teşekkürler
HY
Adsız dedi ki…
👏🏻👏🏻
Işıl dedi ki…
Insanı ferahlatan,umut veren bir yazı teşekkürler...
Unknown dedi ki…
Telaşı olanlara şifa bir yazı👏🏻