Ömür Dediğin...

Bir süre verilir insana,

Ömür deriz…
‘Hayırlı ömrü olsun’ denir, doğan bebeğin gelişine…
‘Bir ömre bedeldi’ der seven, sevdiğiyle geçirdiği iyi güzel vaktini anarken…
‘Ömrünün baharında gitti’ denir, gençken öldüyse birinin arkasından…
Ya da ‘ömrünü bu kişi için mi çürüttü?’ denir, ziyan edilmiş bir hayatın ardından …

Ömür ve ecel …

Ömür biter ecel gelir…

Ölüm Allah‘ın hükmü, O emrini vermeden ölemiyorsun…

Hasta ol, hastalıktan acılar içinde kıvran, ölmeyi iste, ölmeyi dene …

Eğer ecelin gelmedi ise,

Ömrün gerektirdiği nefes hakkın henüz dolmadı ise,

Hüküm yoksa ölemiyorsun…

‘Kurşun geldi sıyırdı’ oluyor…

‘Kazayı ucuz atlattı’ oluyor…

‘Doktoru ameliyatta mucizeyi başardı’ oluyor…

‘Uçak kazasında tek sağ o kurtuldu, arka koltukta oturuyordu o yüzden’ oluyor…

Oysa eceli korur insanı…

Allah’ın ölüm ile ilgili emridir ‘Ecel!’...

Ne bir dakika fazla, ne bir dakika eksik kalmak mümkün değil, fani olan bu dünyada…

Ömür biter ecel gelir …

Mesele ölmek değil, mesele bir ömrü nasıl geçirdik?

Niçin üzüldük?

Neye sevindik?

Ne uğruna uykusuz kaldık?

Çok sevdiklerimizden nankörlük görünce ne tepki verdik?

Kazandık veya kaybettik…

Sonunda ne dedik ne hissettik? Ne tepki verdik?

 

Hepimiz bir gün o göbekte buluşacağız…

Dönüşümüz her şeyin, hepimizin Sahib’inin yanı… Allah’adır.

‘Kavşak – Kavuşak’ der gibisinden bir kavşak..

Bir gün o kavşakta Rabbimizin huzurunda kavuşacağız…
 

Farklı memleketlerden farklı kültürlerden farklı yaşayışlardan yolcular ama kavuşulacak yer belli…

Son durak belli…Kesişme noktası belli…

Bazılarımızın ömrü çocukluğa kadardı …

Varış yerleri çoktan belli …

Hep sevapları yazıldı günahsız ve masum,

Bazılarımız daha gençken Rabbine kavuştu,

Bazılarımızın ömrü yaşlılığını görmeye yetti…

 

Peki ama nasıl bir gençlik geçirdik?

Nasıl bir yetişkin olduk?

Kimimiz yetim kaldı,

Kimimiz öksüz…

Kimimiz tek başına ve kimsesiz…

Ama asla yalnız kalmadık …

Rabbimiz hep yanımızdaydı…

Görebilen için de göremeyen için de …

Uyurken de uyanıkken de…

Ömrün boyunca her şey O’nun kontrolünde …

O’nun hükmündeydi…

O’nun izninde…

O’nun izni olmadan değil yaşamak,

Ölemiyoruz bile…