AZLAR ÇOK OLUR
Yine çalan alarma kalkamamıştı
Esin. Son günlerde erteleyip yataktan kalkamadığı kaçıncı sabahtı bilmiyordu.
Bu durum gittikçe daha da üzüyordu onu. Öyle olduğu zamanlarda planladığı
işlerini de yetiştiremiyordu. Yetiştiremedikçe daha da artıyor, gözünde
büyüyordu.
Hemen kalkıp hızlıca hazırlanmaya
başladı. Uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarıyla görüşeceği için mutluydu.
Beraber piknik yapacaklar, açık havanın tadını çıkartacaklardı. Hem bugünkü programa İpek de geliyordu. İpek,
ismiyle müsemma gibiydi sanki. Tatlı tatlı kadife sesiyle konuşur,
anlattıklarını dinletirdi. İkisi de birbirlerine huy olarak benzeyen iki
arkadaştı. İnsan aynı anne babadan kardeşiyle bile bu kadar benzemeyebilirdi… Esin
bir farklı severdi arkadaşını. İnsanın hayatta sahip olduğu böylesi güzel
arkadaşlıklar ne kadar da kıymetliydi.
Piknik alanına vardığında
arkadaşlarının da geldiğini gördü. Beraber masaları kurup kahvaltı hazırlığına
başladılar. Uzun zamandır görüşmemenin acısını yapılan sohbetlerle çıkartıyorlardı
adeta. Esin’e bu farklılık iyi gelmişti. Biraz daha iyi hissediyor, günlerdir
içinde bulunduğu düşüncelerden sıyrılıyordu. İpek ise arkadaşının durumunu
hissetmişti sanki. “Kahvaltıdan sonra biraz yürüyelim mi?” dedi. Esin
tereddüt etmeden kabul etti. “Anlat bakalım arkadaşım, nasıl gidiyor?” diye
sordu. “Her şey yolunda mı?”
Esin son zamanlarda
anlamlandıramadığı bu süreçten biraz yorulmuştu. Hiçbir şey yapmak istemiyor,
harekete geçecek motivasyonu bulamıyordu. Zihnini, düşüncelerini toparlamaya
ihtiyacı vardı. İş yerinde de verilen görevleri aksatmaya başlamıştı. Evde de
işler pek farklı değildi. Bir şeyler yapamadığını düşündükçe sanki daha da
bırakıyordu.
-Zaman zaman hepimiz böyle hissedebiliriz. Her zaman işler istediğimiz gibi gitmeyebilir. Bazen de yapacak motivasyonu bulamayabiliriz. Önemli olan ise bu durumun geçici olduğunu hatırlamamızdır. Bir de bakış açımızı değiştirebiliriz sanki ne dersin?
-Ne konuda?
-Son zamanlarda
yapabildiklerimize odaklanabiliriz. Mutlaka gün içerisinde işle ya da evle
ilgili yaptıkların olmalı. Onları düşünüp neler yapabildiğini gördükçe daha iyi
hissedebilirsin. Belki de en önemlisi ufak ufak başlamayı deneyebilirsin. Her
gün küçük de olsa bir adım atıp yapman gereken şeylerle ilgili hareket etmek.
İnsana başlangıçta olmayacakmış gibi gelir ama ufak adımlar birleştikçe büyük
yollara çıkar.
-Bazı şeyleri eskisi gibi
yapamayacakmışım gibi hissediyorum.
-İyi yapabildiklerinden başlamayı
dene. Bir şeyler yaz mesela… Hem sen seversin yazmayı. Ama azı küçümsemeden,
bir cümle bile olsa…
Eve döndüğünde İpek’le
konuşmalarını düşündü Esin. “Yazmak” dedi, keyif aldığı şeylerden
bir tanesiydi. Eli yazı defterine gitmeyeli epey olmuştu. Bir çocuk kitabı
hayali vardı ama hiç başlamamıştı. Belki de deneseydi devamı gelecekti. Bu
sefer öyle olmamalıydı, azı küçümsememeyi hatırladı. Nereye varacağını
kestiremeden birkaç cümleyle başladı. Epey bir vakit geçirdiğini saate bakınca
anladı. Artık uyku vaktiydi.
Ertesi sabah alarm çalmadan
gözlerini açtı. Yazısının başına oturduğunda gerçekten şaşkındı. Birkaç cümle
diye başladığı kitabı sayfalarca ilerlemişti. Duygular harflere, harfler kelimelere,
kelimeler cümlelere dönüşmüştü. Azın bereketi şaşırtmış, her şeyi
nasıl da çoğaltmıştı.
İnsan yeter ki bir adım atsın,
Sonra da bir baksın; azlar nasıl
da çok olur.
Azları çoğalttığımız nice güzel
günlere…
“Kim Kimdir”,”
İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve
hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
"Hayatta
hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Kaleminize sağlık 🌸
Yeterki kibretmeden adım atabilelim...
Yeterki kibretmeden adım atabilelim...
🌻🪻🌻🪻🌻🪻
Sonra da bir baksın; azlar nasıl da çok olur.
Azları çoğalttığımız nice güzel günlere…
Kaleminize sağlık 🌸