Az Çoktur

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

AZ ÇOKTUR

Okulun kapısından girerken kapıdaki afişe gözü takıldı Hande’nin. “Artık Yönetimi” yazısını okuyunca, “Amaan!” dedi içinden, “Hep aynı şeyler!” Dört yıldır okulda en az bir kere geri dönüşüm ile ilgili bir sergi veya seminer oluyordu. Yürüdü, geçti. Sonra Ahmet ile karşılaştı. Çok sevimli bir çocuktu Ahmet. Üstelik de çalışkandı. İkisini bir arada bulmak her zaman mümkün olmuyordu. Nedense insanlar bir yerlere geldikçe suratları asılmaya, aksi olmaya başlıyorlardı.


Ahmet “Yarın seni de bekliyorum” deyince, Hande: “Hayırdır, ne var yarın?” diye sordu. “Son yaptığım çalışmayı beğendiler, okulda sunum yapmamı istediler. Sen ne biçim mühendissin dediler. Diğer yandan da atıklardan insan hayatı ile ilgili stratejiler çıkartmamı sevdiler sanırım” dedi. Hande “İnsan hayatı ve atıklar… Tabii bizden başka bu dünyayı kirleten yok. Hatta biz insanların kirlettiğini de temizlemeye çalışıyor doğa.” dedi gülerek.

 

Ahmet, “Evet tabii ama ben biraz daha farklı bir bakış açısı kazandırmaya çalıştım insanlara. Onca araştırma babamın bana çocukken keçi gübresi için söyledikleri ile birleşti.” Hande “Nasıl?” derken sesinin ne kadar yüksek çıktığını fark etmedi.

“Evet evet babam, dünyanın en etkili gübresine bakıyorsun yavrum. Bunları doğru bir şekilde bitkilere verdiğimizde verim yükselir. Domatesler daha kırmızı, biberler daha lezzetli olur.’’

derdi. Gübre de aslında hayvanların atıkları. İnsan haricinde tüm hayvanların gübresi de bir şekilde işe yarıyor. Hayvancılık yapan insanlar daha çok hayvanının ne kadar yavruladığına veya kaç kilo süt verdiğine bakıyor. Halbuki, gübresi de kıymetli aslında bu hayvanın üstelik bedava. Çünkü onu değerlendiren yok.”

Hande konunun buraya nasıl geldiğini anlamamıştı ama Ahmet’in aileden gelen bir hayvancılık öyküsü olduğunu biliyordu.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Ahmet, “İnsanlar bu hayatta hep sonuçla ve kazançlarıyla ilgileniyor. Kimse arkasında bıraktıklarını düşünmek istemiyor. Oysa, hayatın sırrı tam da orada saklı. Esasında bereket ardımızda bıraktığımız atıkların yönetimi ile doğru orantılı. Yani biz kimsenin ilgilenmediğini değerlendirmeye çalışırsak oradan elde edeceğimiz kazanç sandığımızdan çok daha. Sadece kağıt üzerindeki satış tutarı değil. Bir de o atıktan kurtulmak için bir şey ödememiş oluyorum. Yani bir taşla iki kuş vuruyorum.”

 

“Yani insan sadece kendi bıraktığı çöplere atık olarak bakmamalı.”

“Evet tabii bizim bıraktıklarımız zaten bir işe yaramıyor. Asıl katma değer doğal olan atıkları. Çünkü asıl kıymetli olan o.  Hayvanın yünü, boynuzu, derisi… Ama biz bunları plastik ile değiştirdik. Böyle olunca da sağlığımız bozuldu.”

“Nasıl da her şey her şeyle ilişkili…”

“Hayvan gübresini kullanmaktansa suni gübre çiftçinin daha kolayına geliyor. Oysa tek yapması gereken gübrenin samana bulaşmasını engellemek. Üstelik hayvanlar küçüldükçe gübresinin kalitesi artıyor. Solucan gübresi mesela, bitkileri coşturuyor. Hoş, doğal olunca hepsinin faydası var. Eşek gübresinin bile. Anneannem ilkbaharda eşekler dağdaki gülleri yedikten sonra doğum yaparsa onun dışkısını alırdı. Çünkü o dışkı buhur yapıldığında tam bir şifa kaynağı derdi.

“Hiç duymadım.”

“Duymuyoruz, bilmiyoruz. Öyle uzak kaldık ki bu tür bilgilerden. Son yıllarda öğrendik bağırsağımızdaki minik canlıların dışkıları ile beslendiğimizi.”

“Ben bunu bilmiyordum, biz dışkı ile mi besleniyoruz yani.” dedi gülerek Hande.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

“Evet! İnsan nasıl da küçümsüyor küçük olanı. Oysa, o küçücük şeylerde neler gizli. Biz büyük olaylarda, önemli konularda daha az hata yapıyoruz ama küçük olana hiç dikkat bile etmiyoruz. Tam da kimsenin dikkat etmediği yerde diğerlerinin önüne geçiyoruz. İnsan genelde büyümek için, büyük olan için yatırım yapıyor hayatında. Bilse bir optimum var; hayatımda atıklarımın olmadığı, birçok şey için en düşük maliyetle yaşamımı sürdürebildiğim. Mesela; benim bir tekstil atölyem var, nevresim takımı üretiyorum, artan kumaşları dikiş okulundaki öğrencilere veriyorum. Onlar bu kumaşları kullanarak örtü yapıyorlar ve ben de onları satıyorum. Sattığım ürünlerden onlara da bir miktar pay veriyorum. Ne oldu? öğrenciler dikiş dikmeyi öğrendi.  Hiç atığım kalmadı, masrafım azaldı ve ek gelir elde ettim.  Ama atölyem büyüdükçe çalışan sayısı atık miktarı öyle artacak ki onları yönetemeyeceğim. O nedenle büyük ölçekli olmak her zaman karlı değil.”

“Sen konuyu nerelere bağladın…” Hande çok şaşkındı.

“Anatomide de öyle, bizim vücudumuzda inanılmaz bir atık yönetimi var aslında. Yediklerim ilgili yerlere yerleşiyor. Ben fazla yediğimde veya zararlı yediğimde vücutta çok fazla atık birikiyor ve ben hastalanıyorum. Yoksa doğru miktarda, doğru besin vücuduma girerse dışkım bile az oluyor.” 

Hande, “Aslında doğal hayatın içinde kalabilsek neredeyse hiçbir şey israf olmuyor. Artan yemekleri tavuklar, kediler,  köpekler yiyor. Ağaçların budanmış dalları ısınmak için veya ocak için kullanılıyor. Otları hayvanlar yiyor. Yine hayvanların gübresi toprağı besliyor.”

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Bu hayatta yaratılmış olan her şey fayda üzerinedir.”

İşte o yüzden doğal olandan uzaklaştıkça daha fazla yük oluyoruz bu dünyaya. Hele bir de atıkları yönetemezsek daha da maliyetli oluyor bize yaşantımız. O nedenle belki de sofradaki ekmek kırıntılarını azaltarak başlayabiliriz bereketimizi arttırmaya. Çünkü bereket hem az olanda, hem de atık olanı gelire çevirebilmekte veya o zararından kurtulabilmekte gizli. 



Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu










Yorumlar

Adsız dedi ki…
Kalemize sağlık 🌹
Hacer dedi ki…
İnsanoglu bu hayatta bir hedefe giderken hep sonuçla ilgilenir, ardında bıraktıklarına bakmaz. Oysa gerçek kazan ve çözüm ziddinda gizlidir.
Şükran dedi ki…
Atığı yönetmek herkes için yaşanılır bir dünya design eder.....
Şükran dedi ki…
Atığı yönetmek herkes için yaşanılır bir dünya design eder.....
Sibel bslgn dedi ki…
Küçümsediğimiz şeylerde ne kadar bereket gizli.
Teşekkürler kaleminize sağlık
🪷🌿🪷🌿🪷🌿
melekanne88 dedi ki…
Çok güzel değerli örnek ve ibret alınacak bir paylaşım

Sevgiler güzel insan 💐🤲🏼🌹♥️