Ömür Dediğin

Deneyimsel Tasarım Öğretisi


ÖMÜR DEDİĞİN 

Ömürleri çalışmakla geçen bir anne babanın, en büyük kızıydı Sevim. Nasıl da becerikliydi! Onu böyle marifetli kılan belki de iki kardeşini yetiştirirken yaşadıkları idi. Çalışan anne babanın büyük kızı olmak, kardeşlerine bakmayı beraberinde getirmişti.

Hayatta herkes bir şeylere emek verir elbet. O arada çoğu zaman zorlanır da. Ancak Sevim çoğumuzun yaptığından farklı olanı yapmayı başarmıştı. Ne kadar zorlanırsa zorlansın hiç şikayet etmemişti. Belki de onu diğerlerinden ayıran özelliği şikayet etmek yerine tatminkar olmasıydı… Verilene de verilmeyene de şükretmeyi bilmesiydi. Çünkü insanın hayatta ona verileni fark edebilmesi, verilmeyenlerde gizliydi. Bunu çok küçük yaşta öğrenmişti. Her şeyi tam olan nasıl elindekinin kıymetini bilebilirdi ki? Nasıl hayatta bir hedefi, bir hareketi olabilirdi?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsan hayatta bir şeyler için çabaladıkça güçlenir, marifetlenir.”

Kendine öyle güzel bir dünya kurmuştu ki… Neyi varsa paylaşırdı, paylaştıkça çoğalırdı. Evi, onu seven insanlarla dolup taşardı. Özellikle de o bahçe ne güzel anlara şahit olmuştu. Ne güzel anıları vardı herkesin o bahçede. Çünkü belki de o bahçe hayat amacına hizmet eden bir yerdi.

“Bu hayatta herkesin bir misyonu olmalı. Benimki de, insanlara birlikte vakit geçirmenin ve üretmenin önemini anlatmak.”

Gerçekten de en sevdiği şey, bahçede torunlarını çocuklarını görmekti. Çapa yaparken, çiçek ekerken, sebze meyve toplarken, koşuştururken, top oynarken, bisiklete binerken…

Asmanın altı ne kadar da keyif verirdi hepsine. Ne güzel günleri geçmişti o bahçede. Çocuklarına miras bırakmıştı bu sıcak, güzel bahçeyi. “Burası sizin bir araya geldiğiniz yer olsun” demişti. “Ben burada yokken bahçem size emanet, ihmal etmeyin sakın. Size gösterdiğim gibi ağaçlara, çiçeklere, bostana bakın”

Hala her yerde onun izleri vardı. Belki, Sevim’in bu hayattaki nefes sayısı bitmişti, şu an toprağın altında derin bir uykuya dalmıştı ama o çok emek harcadığı bahçesinin toprağından rengarenk çiçekler fışkırıyordu. Meyve bahçesindeki ağaçların dalları meyvelerin ağırlığından kırılmıştı. Asmanın üstü üzüm doluydu. Salıncakta çocuklar oturmuş sallanıyorlardı. Masanın etrafında her zaman bir hareket vardı.

İnsan çocukları ile gurur duyar ya; işte, Sevim’in öldükten sonra bile gurur duyulacak çocukları vardı. Çünkü hepsi, emeğin kıymetini ve birleşmenin önemini bilen çocuklardı. Bahçe de bunun vücut bulmuş hali idi gözlerinin önündeki.

Sevim’in küçük kızı şiir yazmayı pek severdi. Onun yazdığı şiiri çardağın bir köşesine asmışlardı;

Her yerde izin var anne,

Sen gittin ama arkanda bıraktığın güzellikler bizimle kaldı,

Yıllarca emek verdiğin bu bahçede,

Öğrettiğin gibi bir aradayız,

Hep bir şeyleri beraber yapıyoruz.

Yaptığın iyilikler aklımızda,

Ömür nedir ki?

Bize ayrılan sürede biriktirdiğimiz iyilikler değil mi?

Sen de cebinde çok fazla iyilik biriktirdin.

Güzel bir ömür paylaştık seninle,

Sen, bizim senin dalın olmamızı istemedin,

Ama bizi senin dalından çıkan, kendi dalları olan fideler yaptın,

Seni çok seviyoruz.

Gerçekten de ömür nedir ki? Sahip olduğumuz yaşam süresi değil mi? Süre bu, adı üstünde, bir sonu var. Mesele, bitinceye kadar neler yaptığımız…

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu





 

 

Yorumlar

Duygu dedi ki…
Ömür dediğin nedir ki.. asıl mesele sonrası 🌸
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık 🌸🌸
Duygu E. dedi ki…
RABbimiz hayırlı ömürler versin herkese… O hayırlı ömrü hak etmek için de doğru sebepler oluşturmak nasip olsun bizlere…
Çok şeyi hatırlattı bizlere teşekkürler…
Handan k. dedi ki…
Dedem ve anneannemin evinin önü gibi
Demekki onların bu hayattaki görevleri de buymuş.Er başlamayı erken kalkıp iş yapmayı , işleyen demir isildari , misafir ağırlamayı , ekmeyi ,bicmeyi ,faydalı şeyleri tüketip zararlı seylerden uzak durmayı ..
Bizim bu dünyada ki görevimizi, hayat amacımızı layıkıyla yerine getirip bu dünyadan geçmemiz dileğiyle ..kaleminize sağlık . Çok güzel ve kendi hayatımdan şahitliklerimin olduğu bir yazıydı , onlardan geri kalan evlatlari durumu pek anlamayip dunyaliga meyletmis olsalarda ,umarım ki torunları bu gerçeklikleri anlayacak ve devam ettirecektir , teşekkür ederim
Burcu dedi ki…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsan hayatta bir şeyler için çabaladıkça güçlenir, marifetlenir.”
Kendi hayrımız için çabalamak ümidiyle… Kaleminize sağlık…
Okuyucu dedi ki…
Bize ayrılan sürede yeterince iyilik biriktirebilmek ne güzel bir istek. Teşekkür ederiz
A. Ü dedi ki…
Sahip olduğu yaşam süresinin hakkını verenlerden olmak dileğiyle...
Duygu dedi ki…
Ne kadar da anlamlı... insanın gerçek amacını hatırlatıyor...
Kader G. dedi ki…
Emeğinize, kaleminize sağlık …
İçten samimi bir yazı olmuş . Aslında hayatın içinde geçici olan yerde kalıcı olmaya çalışırken kalıcı olacağımız yere çabalamayı unutuyoruz
Salih dedi ki…
Kaleminize sağlık, emeğiyle yüreğiyle bu dünyada güzel izler bırakmış insanlarımızı hatırlattığınız için teşekkürler
İnsanın ardından kapanmayan bir defter bırakabilmek ne kadar kıymetli...
Sibel B dedi ki…
Güzel şeyler yapıp onları nesilden nesile aktaranlara selam olsun. Sizde böyle güzel bir yazıyı bizimle paylaştığınız için size de selam olsun kaleminize sağlık 🪷
Okuyucu dedi ki…
Gerçekten de ömür nedir ki? Sahip olduğumuz yaşam süresi değil mi? Süre bu, adı üstünde, bir sonu var. Mesele, bitinceye kadar neler yaptığımız… Doğruları yapmak nasip olsun
HK dedi ki…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsan hayatta bir şeyler için çabaladıkça güçlenir, marifetlenir.” “Bu hayatta herkesin bir misyonu olmalı. Benimki de, insanlara birlikte vakit geçirmenin ve üretmenin önemini anlatmak.”
Emeklerinize sağlık Sevgili Yazar, teşekkürler.
Necla dedi ki…

Mesele zamanın kıymetini bilmek,
Vakti iyi değerlendirmek...
Teşekkürler..