Bir Ustası Olmalı Çırağın...

Her insanın bir yaratılışı var. Kendine göre farklı davranışları, zorlandığı farklı alanları var. 

İnsan işte. Uzun zamandır o kapının önünde açılsın diye öylece bekleyip duruyordu. Arkasında ne olduğunu bilmeden. İçindeki ses çok iyi bir şeyler olduğunu söylüyordu. "Bu kapı açılsa her şey çok güzel olacak" diye fısıldıyordu. 

Acaba kalkıp açsa mı?  Ya kızarlarsa ona ya beklediği gibi değilse... Hem kızmasalar bile şimdi kim kalkacak ayağa? Daha önce bir iki kez açmayı denemişti aslında. Ama çok ağırdı kapı, gücü yetmemişti.

Gelip geçenler bir şeyler söylüyorlardı ona; 

"Kapının üzerinde anahtar var, onu çevir."

"Şu yakında birisi var, kapının nasıl açıldığını öğretiyor." 

"Uğraşma çok zaman kaybedersin." diyorlardı.

Herkesin bir antrenörü olmalıdır...  

Sonunda daha fazla dayanamadı.  Kendi kendine bekleyerek bu kapının açılmayacağını anladı ve bir bilene sormaya karar verdi. 

Arayıp buldu da... Aslında defalarca karşılaşmıştı onunla. Kapının nasıl açılabileceğini öğreten birinin olabileceğini düşünmemişti hiç. Böyle durumlarda; "ben bilirim" diyordu hep.

Ama şimdi bu usta ile tanışınca anladı ki, her bilenin üzerinde daha çok bilen vardı. Her maça çıkanın bir antrenörü olmalıydı. Deneyerek yanılarak insan ne kadar zaman uğraşabilirdi ki? Nasıl başarılı olabilirdi?

Zorlandığımız yerde "hadi" diyen birine illa ihtiyacımız olacak. 

Kapının önüne geldi. Ustasından anahtarı nasıl çevireceğini öğrendi. Sonra ağır kapıyı itelerken ona; "Hadi biraz daha, biraz daha az kaldı" dedi ustası. Yoksa o çoktan vazgeçerdi.

Bazen; "Tamam şimdi geri çekil!" dedi ustası. Bazen de "Sonra tekrar dene..." dedi.

Sonunda açıldı koca kapı yeni imkanlara...

Ustasını bulmaya çalışmasaydı daha kim bilir ne kadar bekleyecekti bu kapının önünde?

Yüzünde tebessümle ustasına teşekkür etti ve ayrıldılar. Usta, yeni bir çırak bulmaya; o ise yeni açılan kapılara doğru yol aldı.


Başarı Psikolojisi hakkında

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Deneyim transferi çok kıymetli 😊
Adsız dedi ki…
Herşeyi ben bilirim dememek , bunu benden önce yapmış olan var ve ondan öğreneyim ne güzel.
D.K. dedi ki…
Çıraklığını yapmadığın şeyin ustası olamaz insan. İyi ustalar bulmak, iyi bir çırak olabilmek dileğiyle...
Adsız dedi ki…
Doğru ustaları, doğru yerde buluruz inşAllah. Yüreğinize sağlık.
Adsız dedi ki…
Hayatımızda açıklamak kapılarda ustamızı bulmak ümidiyle…
FEYZA dedi ki…
Hayat insana boşlukta kaybolması için değil çözümleri bulması için verilmiş. İnsan daha iyi bilen bir insanı arayıp bularak neden kolayca ulaşmasın isteklerine? Hayatı anlamak ve biraz daha kolaylaştırmak, belki biraz daha ümitvari olmak o kadar da zor değil. Bunu bize anlatan yazılarınız için teşekkür ederim.
Fatmanur dedi ki…
Ellerinize sağlık yine yol gösterici deneyimlenecek faydalı bir yazıydı…
Beril dedi ki…
Ne büyük konfor, insanın bilmediğini bilmesi.
Fatma Okumuş dedi ki…
İlk yaptığımız işlerde hep olumsuz sonuç alıyoruz. Ustamızı doğru seçersek Usta'nın dediklerine tam uyum ile başarıya ulaşırız. İnsanın çıraklığını yapmadığı bir işin ustası olması mümkün değil. Her şeyin bir aşaması var başarının da aşamaları var. Sürünmeden emeklemeden yürümeyen bebekler gibi...
Sibel dedi ki…
Öyle gelişi güzel yaşıyoruz ki, halbuki bilene sorduğumuz yerlerdeki konforun farkına varsak, onu hayatın her alanına yayabilsek bilmediğimiz,yapamadığımız çoğu şeyin üstesinden geldiğimizi görürüz.
tarçınlıcevizli dedi ki…
Bilenle bilmeyen bir olur mu? Kaleminize sağlık
D.K. dedi ki…
Her bilenin üzerinde daha çok bilen vardı...
Adsız dedi ki…
Konfor insanın bilmiyorum diyebilmesinde... Ne mutlu bilmediğine bilmiyorum diyebilenlere...
Nazlı K dedi ki…
Herşeyi kendimiz yapabiliriz gibi geliyor ama öyle değil ��
Adsız dedi ki…
Doğru ustayı seçip hakkını verebilen çıraklar olmak dileğiyle...
Emel dedi ki…
Gerçekten öğrenmek isteyene her zaman bir usta bulunur, ne kıymetli o ustalar...
Adsız dedi ki…
Merhaba, eskilerde kalan usta - çırak ilişkisini hatırlattığınız için teşekkürler
Duygu dedi ki…
Her maça çıkanın bir antrenörü vardır...
Yaren dedi ki…
İnsan işte. Uzun zamandır o kapının önünde açılsın diye öylece bekleyip duruyordu. Bekleyenlerden miyiz gerçekten?