O Senden, Sen de Ondan Muzdarip

Maç Buradan Döner mi?

Kocaman bir yudum almak isterken, ufacık bir yudum alabilmişti kahvesinden. Sıcak tam da dilinin ucunda bir yanık oluşturmuştu ama yine de konuşacaktı Ece...

- “Sevda’cım anlatıyorum anlatıyorum anlamıyor, nato kafa nato mermer... Diyorum ki bu çocukları iyi bir okula yerleştirmek lazım. Yok anam yok anası babası da böyle... İlgilenmemişler ki zaten bununla. O da çocuğuna böyle. Ama çocuk böyle yetiştirilmez ki... Ona bi yol yordam göstermek lazım...”

Sevda ise alışageldiği gibi konuşuyordu.

- “Canım, bir tanem takma kafana, her şey yoluna girer...”

- ‘’En yakın arkadaşımın en güzel tavsiyeleri de bunlar!’’

- "Bunca zaman giremedi de şimdi mi girecek yoluna? Canınsam niye bu kadar hızlı geçtin bu konuyu? Bir tanensem neden hiçbir detay sormadın...’’

İçinden bu düşünceleri geçirse de Sevda’ya yine de derdini anlatacaktı ki, Sevda erken davrandı ve başladı konuşmaya.

- “Kızım seninkisi de dert mi, bak en azından okulla ilgili tüm hakları sana vermiş. Ya benimkine ne demeli? Eve bir çöp bile almıyor. Sanki o yemekleri beraber yemiyormuşuz gibi, sanki ben kendime o yemekleri istiyormuşum gibi, eve alınan sebzeyi bile almama derdinde...”

Ece ise önce üzülüyormuş gibi dudağını büktü, sonra kahve bardağı ile ilgilendi. Kahveyi tabağına oturtuyormuş gibi yaptı. Ve şuncacık beklemesi Sevda’ya çözümmüş gibi, bu sefer o atıldı konuşmaya...

- “Peki sen bana ne tavsiye edersin, ben şimdi bu adama ne deyim?” diye kendine çevirdi kamerayı… 

Aslında Ece ne kocasından memnundu! Ne de Sevda’dan.

Ve aslında Sevda da ne kocasından memnundu ne de Ece’den.

Kimsenin kimseden memnun olmadığı bir durumdu bu...

Herkesin birbirini şikâyet ettiği ama birbiri olmadan da yapamadığı.

"Olmaz hayır bunu yapamazsın" derken, "Olmaz amaa aa bir yere gidemezsin" ilişkisiydi bunlar...

Herkes birbirinden muzdarip. O senden, sen de ondan...

Şimdi bu iş nasıl düzelirdi? 

Hepsinden vazgeçmek miydi çözüm? 

Yoksa maç 6-1’ken döner miydi? 

Deneyimsel Öğreti der ki;

"İhtiyaç gördüğün kadar insanların hayatında anlamın vardır." 

Mesele, yokluğunun oluşturduğu kuytuydu aslında. Yokluğumdaki anlamımdı. "Sen yoksan bir şey eksik" diyebilmesiydi karşıdakinin.  

Ama işte insan hakkının yeneceğini düşününce, topu çeviremiyordu. 

Oysa insan karşısındakini düşününce değerliydi. Onu değerli yapan tam da buydu... 

Bende olana diğerlerinin peşinden gitmesiydi!

Ama bu ne büyük tuzaktı ki, insan değerli olmadan, değerli olmayı talep eder hale gelmişti...


İlişkilerde Ustalık Hakkında


Yorumlar

CM dedi ki…
Ne güzel anlatmissiniz şu zamanın dostum muhabbetlerini.. Kaleminize sağlık
Kader Çakan dedi ki…
Her insan sevilmek istiyor bunun için kimileri sebepler oluştururken kimileri sadece o sonucu istiyor ve olmayınca karşıyı suçluyor. Hepimizin o sebepleri oluşturabilmesi dilegiyle çok güzel bir yazı emeğinize sağlık .
Fatma Okumuş dedi ki…
karşı tarafın ihtiyacını gördüğün kadar değerlisin. Yokluğunun Bir anlamı olmalı. Çok güzel ve önemli şeyler öğrendiğim ilişkide ustalık eğitimini için hocalarıma çok teşekkür ediyorum.
D.K. dedi ki…
"İhtiyaç gördüğün kadar insanların hayatında anlamın vardır."
tarçınlıcevizli dedi ki…
Maalesef dinlemiyoruz. Dinlemenin değerini bilmediğimiz için sözün, sözü söyleyenenin değerini veremiyoruz. Güzel hatırlatma oldu, teşekkürler
Nkaraman dedi ki…
Elinize sağlık 💐
Duygu dedi ki…
Insan ihtiyaç görmekten ziyade sadece kendi isteğinin olmasıyla ilgileniyor ne yazık ki.. çok güzel anlatılmış��
Merve dedi ki…
Kimsenin kimseden memnun olmadığı günlerde ne kadar güzel bir yöntem verdiniz. Kuytu oluşturmak... çok anlamlı. Kaleminize sağlık.
Gülfem dedi ki…
İhtiyaç gördükçe hayat renkleniyor, mutluluklar artıyor.
Kaleminize sağlık 🌸
Hazal dedi ki…
Bu hayatta Herkes kendinden yanadır. Buna rağmen ihtiyaç gideren birisi olmak ise kaliteli olandır.
Kaleminize sağlık 🌸
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık...
Havva Ağırdil dedi ki…
Kalemine sağlık bu kadar güzel anlatılırdı insanların birbirlerini anlıyor gözüküpte hiç anlamadımları.
Adsız dedi ki…
Ne kadar da gerçek..
Meryem Sak Masri dedi ki…
Kaleminize sağlık ne kadar doğru, ihtiyaç giderenler olmak ümidiyle🌱
Leyla dedi ki…
Ne kadar ihtiyaç gideren bir yazı çünkü herkesin hayatında yakınında olan bir problem..
Merve dedi ki…
Kimsenin kimseyi dinlemediği gerçek dünyayı böyle çıplak okuyunca sanki gerçek değilmiş gibi geliyor. Oysa gerçek ne kadar da basit... Aynı çözüm gibi...

Teşekkürler,
Yaren dedi ki…
Kimsenin kimseden memnun olmadığı şu zamanda memnun olunan ve memnun olanlardan olmak çok kıymetli olsa gerek💫
Emel dedi ki…
Gerçekten sen yoksan bir şey eksik mi... dön ve bak tüm ilişkilerine, insanlar için anlamını bu belirleyecek...
Adsız dedi ki…
İhtiyaç giderebilenlerden olmak dileği ile...
Emeğinize sağlık 🌱
Beril dedi ki…
Mış gibi dostluklar.. herkes kendini dinliyor, kimse kimseyi dinlemiyor..
Zerrin dedi ki…
Beklentimiz kendimizden olsa ve başkalarının ihtiyaçlarına odaklanabilsek daha iyi hissedebilecegiz kendimizi.