Sınavın Sonucunu Beklemek -2-

Peki Şimdi Ne Olacak?

Haftalar boyu sınavın sonucu beklendi, sonra haber ulaştı. Artık eskisi gibi eve kâğıt da gelmiyordu. Bir bilgisayar ya da telefon ekranıyla bakabileceğin şekilde sonuçlar veriliyordu. Bir anda yapılanlar, yapılamayanlar insanın karşısında somutlaşmış duruyordu. Bu soruya doğru cevap verildi. Şu soruya yanlış cevap verildi. Bu soru cevaplanmadı. Bazıları boş bırakıldı. Sonuçta alınan puan da bu. Peki şimdi ne olacak?

Seçim yapılacak ve yapılan seçimlerin süreçleri yaşanacak… 

Bu seçim sürecinde anne ve baba için sonuç beklentilerinin altında geldiyse önce üzüntü sonra “ne yapacağız” telaşı başlıyor. Bazen "yeniden girsin, kapasitesi yüksek aslında" gibi cümleler kuruluyor. Bilgisayar karşısına oturup günlerce hangi üniversitelerin hangi bölümlerine girebilir diye bakılıyor. Aslında sınava girmeden önce belirlenmesi gereken hedefler belirlenmeye çalışılıyor. Ödenmesi gereken ama ödenmemiş bedeller ödeniyor. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Çoğu anne babanın aklına düşmeyen bir detay var. Bu o kişinin kendi hayatı. Kim sınava girdiyse, bir yeri kazanma ya da kazanmama durumu varsa o sonuç ona ait.

Ama sınav sonucunu belirlenince anne babalar daha çok telaşlanır. Kimisi çocuğa kendi isteği olsun diye baskı yapar. Kimi isteği olmuyorsa yeniden gir diye tutturur. O sonuç o bedeli ödeyene, yani çocuğa aittir. 

Anne baba çocuğun sınavının öncesinde ve sonrasında ayrı bir süreçten geçer. Bazen sanki çocuğun sınavını kendi sınavıymış gibi zannetmeye başlar. Oysa işler öyle yürümez. Çevredekilere düşen, herkesin kendi öyküsüne saygı göstermek... Başkasının seçimlerine saygı göstermek...

Başarı kıstasları...

İnsanın kendisi gibi olmayanlar, başarısız mıdır? 

Ya da kendisinden üstün gördüğü, gözünde çok büyüttüğü insanlar gerçekten başarılı mıdır?

Neden bazı meslekler başarı ile bir tutulur?

Her mesleğe doğru tepkiyi verenler başarıya ulaşamaz mı?

Ve ya yanlış verilen tepkilerle hangi meslekte başarılı olunabilir ki?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Peki Şimdi Ne Olacak?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; hayat bedel ve karşılığı üzerine kuruludur.  

O çocuk bedel ödemeye devam edecek… 

Hakikaten ne olmak istiyor?

Hakikaten kime benzemek istiyor?

Hayatında kimler olacak, hayatından kimleri alacak? Kimleri almayacağına karar verecek?

Hayatını nereden nereye götürecek?

Kimin mesleğini modelleyecek?

Kim gibi zorluklardan sonra feraha erecek?

Gemi karaya çekilecek, o gün dalgalı sular çekilecek.

Hangi mesleği seçmiş olursa olsun bir zanaatı, başka marifetleri de olacak ki o meslekte başarıya ulaşabilsin.

O zaman bedel ödemeye devam edecek... 

Okullara gidecek bakacak, daha önce orada okumuş veya okuyan öğrencilerle, mezunlarla konuşacak. 

Hayatta her şeyin bir süresi olduğu gibi seçim için de sınırlı süresi var.

Kendi kararlarını kendi verecek.

Dileriz ki tüm zamanlarda başarıya götürecek mesleği seçecek.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Sınavının sonucu gelince sınav bitiyor mu? 

Bu hayatta her sonuç başka bir bedel ister. Hareket devam ettiği sürece, her sonuç başka bir sebeptir.

O sebepler yeni bir soru getirir insanın hayatına. Yanlış cevap vermediği sürece soruna dönüşmez, çözüm gözükür ufukta… Çözünce sonuç gelir yeniden… Ve o gelen sonuç yeni bir soru sorar. Peki şimdi ne olacak?

Kimdi ve kim olmak istiyor?

Dış dünyaya kendini kim olarak, ne olarak aktaracak?

Ama neden?

Peki nasıl?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” seminerleriyle mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir. 

"Hayatta hiçbir zaman keşfedilemeyecek tek bir şey vardır; Daha iyisi…"

Yahya Hamurcu

Yorumlar

Meryem dedi ki…
Her sonuç başka bi bedel ister 👌
GNS dedi ki…
Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı
Zerrin dedi ki…
"Sınavının sonucu gelince sınav bitiyor mu?" Bitmiyor :), yeni sınavlar geliyor. Sınavlarımızı geçebilenlerden olabiliriz inşALLAH.