Bayramlık

Ramazan...

Ne güzel bir zamandayız.

Genel bir zaman değil bahsi geçen,

Sadece şu içinde bulunduğumuz Ramazan.

Bu ayın, bu telaşsız halleri sevilen.

Tek bir hedef var ve o hedef dışında bir koşuşturma yok.

En azından bazı evlerde öyle geçiyor.

Tüketime yönelik hangi soru gelirse gelsin cevap hazır oluyor.

İş ile ilgili seyahatler, yoğun toplantılar,

Çocukların aileleri ile görüşmeler,

Arkadaş toplantıları,

Kızlarla yaptığımız altın günümüz,

Almak istediklerimiz, satmak istediklerimiz,

Gezip görmek istediğimiz her ne varsa, cevap aynı;

"Yok ya, şimdi beklesin Ramazandayız."

"Ramazan’dan sonra bakalım o işe."

"Bayramdan sonra gideriz."

"Bayram bir geçsin, sonra önümüze bakalım."

Çok şükür yılın en güzel zamanı.

Bu sene bir de Nisan ayına denk geldi.

Hafif serin, yağmurlu.

Kavurmadı sıcaktan, susuzluktan.

Sonuna yaklaştık tadı yine damağımızda kalarak.

Ama dünya bizim evden ya da bizim gibilerden ibaret değil.

Güzel yurdumuzun güney doğusu buruk duygularla yaşıyor.

İftar çadırlarında iftar açıyor bir yanı eksik olarak.

Kimisi sıkıca sarılıyor, kimisi kızıp arkasını dönüyor.

Ramazan öyle bir ay ki, ucu hep bir yol ayrımına varıyor.

Daha güneyde başka ülkelerde zulümler oluyor.

Acılar çektiriliyor yürekleri yakarak.

Kimi zalime inat dimdik durup düşman çatlatıyor,

Kimi iki büklüm bir köşede ağlıyor.

Daha ne öyküler var bakarsak tek tek,

Ya da yaşamlar farklı farklı, topluluk halinde.

Ama Ramazan, sahip çıkan için hep aynı dinginlikte yola devam ediyor.

Günler günleri kovalıyor.

“Buyur” sözüyle gökyüzünde, kelimeler kuş sürüsü gibi dönüp duruyor.

Ramazan gelip geçerken, zaman bayrama yaklaşıyor.

Yine başka başka öykülerde başka başka tepkiler yüzümüze çarpıyor.

“Gel oğlum sana bayramlık alayım” deniyor.

Gerek yok diyor elindeki telefondan gözünü alamayarak.

Kimi hiç önem vermiyor, kimi uyku uyumadan heyecanla bekliyor.

“Bayramlık ne ya, sen bana oyun al internetten” diyen de var,

Yeni bir ayakkabı için ümitle bekleyen de.

Ümidin güzelliğinin yaşandığı bir ayda,

Nankörlüğün dibine vuran da var,

Şükrünü gözündeki yaşla yazan da.

Ama ne olursa olsun, çok güzelsin Ramazan.

Sadece bizim evde değil, bizim köyde değil.

Kendine yaklaştırdığın her yerin, her zamanında güzelsin.

Ramazan, sen bayramdan da özelsin.

Evin bayramlığı aile,

Mutfağınki şeker,

Çocuğunki giysi,

Zamanın bayramlığı ise sensin Ramazan.

Kendin gibi süsle hepimizi,

Nerede ne yaşadıysak yaşayalım,

Senin için susan nefisleri,

Kadre ulaşan gönülleri,

Yeşil ipekten bayramlıklarla donat bizi…


Başarı Psikolojisi hakkında

Yorumlar