Ay Kadar...

Sevgili Ay,

Ne güzel parıldıyorsun, içim seviniyor...

Hiç böyle güzellik var olmadı diyorum yeryüzünde.

Seni var Edene,

Direksiz, desteksiz, öyle salınık...

Koskoca gökte asılı tutana,

Hayranlığım sürekli artıyor.

Ne kadar çok ihtiyaç görüyorsun.

Ve ne kadar da sessizsin...

Çok güzelsin.

Ama “Gecelerin yıldızıyım ben!” demiyorsun.

O koskoca mavinin içinde, kocaman büyük parlaklık.

Koca büyük ışık...

O kocaman karanlığa rağmen, öyle kocaman aydınlık.

Hem de apaydınlık!

Romantizm adına ne varsa...

Kim duygularını aktifleştiriyorsa bir insanın,

Bir kadın ya da bir erkek...

Hiçbiri senin kadar gerçek değil.

Oysa bu gerçek bir hayranlık.

Çünkü ölçüsü vardır hayranlığın.

Gezdim, gördüm, milyarlar tanıdım.

Ama sen gibisine hiç şahit olmadım.

Dahası yok.

Dahasını aramak için,

Tüm hayranlık uyandırıcı somutlardan sıyrılmalı.

En soyut olana yönelmeli.

Ama yeryüzünde, ama somut, o zaman bu kadar işte.

Ay kadar...

Ay kadar güzel olmak, Ay kadar mütevazi.

Ay kadar sessiz, Ay kadar anlaşılır.

Ne anlatır ki, karanlıklar içinde koskoca parlaklık?

Ne söyler ki, tüm sessizliğiyle...

Umut olabilir mi bütün naifliğiyle?

Ummayı, ümit etmeyi anlatıyor olabilir mi koca ışık bize?

Karanlık göründü. Bir zorluk var şimdi.

Her şey belirgin değil eskisi gibi.

Her şey o kadar açık değil, daha koyu...

Öyle, evet.

Belki daha zor hayat şimdi, belki biraz daha acı.

Belki ne yapacağını bilemez durumda insan,

Belki sıkışmış hissediyor.

Hatta belki boğazını sıkıyorlar bile, gibi...

Öyleyse çevirse ya göğe tüm zihnini.

Tüm karanlıkların dibinde,

Ay var.

Işık saçıyor.

Baktığın yerden görünmüyorsa,

Ara, bul ışığını.

Penceren başka yöne bakıyor olabilir,

Ay, sen oyalanırken işini yapmaya devam etmiş, dönmüştür.

Mühim değil, yine de tüm gece orada.

Ama sadece gece, gündüzü ondan umma.

Bak! Ne karanlıklardan ne aydınlıklar var oluyor.

Bak! Ne zorluklarda ne mucizeler var oluyor.

Öyle değil mi?

Ama biter gece değil mi?

Görevi biter, süresi dolar. 

Başkalarına umut olmaya gider.

Başkalarının gecelerine, zorlarına, acılarına,

Işık olmaya...

O zaman gündüz neyle ümit edecek insan?

Ümit edecek o kadar çok şey var ki,

Yeter ki ümit etmek istesin insan.

Yeter ki hiç gitmeyene yönelsin.

Gece yok olmayan, gündüz de var olan.

Sonsuz...

Hep olana yönelsin yeter ki.

Çünkü bütün ümidin, bütün ışıkların,

Ve bütün mucizelerin yegâne sahibidir O...


Başarı Psikolojisi hakkında

Yorumlar

Adsız dedi ki…
O zaman gündüz neyle ümit edecek insan?

Ümit edecek o kadar çok şey var ki,

Yeter ki ümit etmek istesin insan.

Yeter ki hiç gitmeyene yönelsin.
Unknown dedi ki…
Çok güzel bir yazı, aslında her şey bize bir şey anlatıyor. Her şey bize BİR olanı anlatıyor, ona yönlendiriyor.❤️