Ne Garip!

Adil Olmanın Tam Zamanı

Bazen bir baba görürsün, göçük altındaki kızının elini tutan. Bazen bir çocuk görürsün, karanlıktan çıkarken kendinden çok kardeşini düşünen. Bazen bir bebek görürsün, üşüyecek dersin. İnsanlar görürsün gözü yaşlı, üşüyen, endişeli, acısı çok büyük. İçin cız eder, göğsün sıkışır, gözlerinden yaş gelir, ne yapayım diye çırpınır durursun.

İnsanın aslında kendi saçının uzamasını kontrol edemezken, kendi kalp çarpıntısını kontrol edemezken, kendi vücudunun işleyişine söz geçiremezken, tüm dünyaya hakim olabileceğini, tüm dünyayı yönetebileceğini düşünmesi ne garip!

Bazen taşları doğru yere yerleştirmek ne kadar da zor. Sınırlarını bilmek, sınırlarını kabul etmek ne kadar da zor. Hepimiz insanız, sınırlı canlılarız. O kadar aciziz ki. Hepimiz içimizden “tabii ki öyle” derken, bunu gerçekten kabul etmek ne kadar da zor.

Gücümüz, imkanımız arttıkça her şeyi yapmayı kendimize hak görebiliyoruz. Bir ülkeyi işgal etmeyi, bir çocuğu kaçırmayı, birini ezmeyi, zayıf olanı dövmeyi, paramızla her şeyi satın almayı... Yok o aslında öyle olmuyor. Gördüğün resme bakıp değerlendirme sakın. Şu an gördüğün resim karesi, resmin tamamı değil. 

Adil Değerlendirmek İçin, 

Adil olabilmen için büyük resme bakman lazım. Sonrayı değil, sonu düşünmen lazım. Kazanacaklarını ve kaybedeceklerini doğru yere yerleştirmen lazım. Nerede kaybedip nerede kazandığını ayırt edebiliyor olman lazım.  Olayı anlayabilmek için, anlatılanı değil, anlatılmayanı da yakalayabilmen lazım. Bunun için de adil olmanın ne olduğunu bilmek ve öğrenmek gerekiyor.

Öykünün içine girmeden, hem kendi, hem de başkalarının öyküsüne dışarıdan bir gözle bakabildiği zaman adil olur insan. Oradaki gerçekliği görebildiği kadar adil olur insan. "Benim çocuğumun, Suriye’deki çocuktan ne farkı var?" dediğinde, "sadece benim annem, eşim, babam, akrabam değil, başkasının ki de değerli, onlar da insan" dediğinde adil olabiliyor insan. Bir hata yaptın, "neyse bedeli ödeyim" diyecek rahatlıkta olunca adil oluyor insan.

Süper kahramanlar arıyoruz hayatımızda bizi kurtaracak. Omuzlarımızdaki yükü kaldıracak, yangınları söndürecek, sevenleri kavuşturacak, güneşi açtıracak, karnımızı doyuracak. Mucizeler onlardan gelir sanıyoruz. Oysa bu dünyada yaratılmış her şeyin bir mucize olduğunu unutuyoruz. Göğsümüzü genişletecek de, sırtımızdaki yükü alacak da, bize yardım edecek olan da sadece Allah. Sana o yardımı bir kul eli ile gönderecek olan da Allah.

Ama sen şimdi, bugün, hak edene hak ettiğini verdikçe, yani adil oldukça, beyazı ezdirmeyen siyaha taviz vermeyen, herkesin danıştığı, birilerinin yükünü alan, ihtiyacı olana ihtiyacını veren, birilerinin razı olduğu ama en çok da Allah’ın razı olduğu kullardan olabilirsen, kendin bir mucize oluyorsun. O yüzden adil olmanın tam da zamanı.


Başarı Psikolojisi hakkında

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Adaletin ne olduğunu öğrendiktem sonra anlıyor insan ne kadar adaletsiz yaşadığını, algılarken de aktarırken de, problemi anlamaya çalışırken de. Adil olmanın öyle hakkımı yedirmem demek kadar kolay olmadığını öğrendiğinde…
GNS dedi ki…
Ne güzel yazmışsınız
Ellerinize sağlık
Ayfer dedi ki…
Emeğinize, kaleminize sağlık
Meryem dedi ki…
Adil olmanın tam zamanı hakedene hakkettiğini vermenin tam zamanı...