Duanın en kabul olduğu an...
Sabırdır
bizi diğerlerinin önüne geçiren,
Diğerlerinden
farklılaştıran,
Zordur
sabredebilen olmak, süre veren olmak.
Korktuğumuzda, üzüldüğümüzde, kaygılandıran
olaylar karşısında,
Birileri
canımızı yaktığında, haksızlığa da uğradıysak eğer,
Tepkisel
olup "Haddini bildireceğim" dediğimizde,
Gerçek
had bildirenin sahnesi başlar.
Asıl
mühlet verenin kim olduğu çok açıktır.
Gizliyi, saklıyı
her şeyi gören, bilen..
Ne iyi
davranışa hemen karşılık verir..
Ne kötü
davranışa..
Allah
sabredenlerle beraberdir.
Nereye kadar? Ne kadar sabredebiliyorsan o kadar..
Baskıda
zordur sabredebilmek.
Acına,
kederine rağmen susmak ve beklemek,
Bıçak
kemiğe dayanana kadar bekleyebiliyorsan azimle..
İşte
imaj noktan orası olacak.
Sabredebilmek için duygusal dayanıklılık lazım,
Sabır için sonu bilmek lazım,
Mühlet verene derinden saygı duymak,
Öğüt vereni dinlemek,
Ve yasalarına teslim olmak.
Zordur sabreden olmak.
Yardıma en ihtiyacın olduğu yerde açılmaz telefonlar, dönülmez mesajlara...
Sonra bir telefonla birinin yardım çığlığı duyurulur sana.
Olmadık bir yerden, olmadık bir ses.
"Kendini unut ve yardım et" denir.
Sarp yokuştur, acına rağmen sabredip, kendinden vazgeçmek,
O an ihtiyacı olana ihtiyacını vermek,
Artık birilerinin gizli duasındasındır.
Başka bir lig, başka bir seviye...
İşte o AN gerçek yardım eden, karşılık veren sahnededir.
Lütfuyla, Keremiyle, Rahmetiyle...
Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.
Ne kadar? Ne kadar sabredebilirsek o kadar...
Yorumlar