İsteği Yenme Harekatı

Yok sizin problemlerde sebep ben değilim...

Hayatım boyunca hiç canımın istediğine ters hareket ettim mi?
Sen ettin mi?
Peki, onlar ettiler mi?
Son 1 hafta içinde hiç istemediğim bir şeyi yaptım mı?
Sen yaptın mı?
Onlar yaptılar mı?

Bir teşhis vardır soyut rahatsızlıklarda. Soyut rahatsızlık derken delilik de değil canım! Mutsuzluk, kendisine zor olan hiçbir şeyi yapamama, başlanılan bir şeyi istikrarla devam ettirememe, huysuzluk vs.
Ve elbette tüm bunların getirdiği iletişim ve ilişki bozuklukları...
Sebep ne?
Diksiyon mu? Karşı taraf olabilir mi? 
Sebep aslında herkes için aynı; aynadaki kişi. 

Ne yaptı aynadaki kişi? Hiçbir isteğine ters hareket edemedi. 
"Uyumak istiyorum" dedim uyudum.
"Yemek istiyorum" dedim yedim.
"Konuşmak istiyorum" dedim açtım ağzımı yumdum gözümü.
"Dinlemek istemiyorum" dedim ve kaçtım.
"Başka ne yapacaktı ki ne istiyorsa onu yapsın tabii. Bir daha mı gelecek dünyaya?"
Bir daha gelmeyecek dünyaya. O zaman kaliteli bir ömür yaşasaydı ya.
İnsanoğlu... Ömrün kalitesini her istediğini yapmakta arar. Her canının çektiğini hemen yemekte... Her canının istediğini almakta arar. İstemek değil isteklerin aşırılaşması problemi oluşturan. Daha çok daha da çok ister ve anlık hazların peşinden koşarken gerçekleri kaçırır.

Bu kadar çok isterken nasıl uzak durabilir ki insan? 

Gerçeği bilince, sonunda ne ile karşılaşacağını anlayınca anlık hazlara değil de toplamdaki süreçlere odaklanıyor.
Güzellikler de burada başlıyor. Bu kişinin dirayetli yani dayanıklı olmasıyla başlıyor. Ona zarar verecek isteklerine karşı bağışıklığı güçleniyor. Yani uzak durabilmeyle ilgili seçim marifeti artıyor. Hakikaten güzel bir sonuç. Çünkü ne deriz?
“Yemek istemiyorum. Almak istemiyorum. Ama dayanamıyorum.”
İşte o dayanamamanın kilidi, isteğe zıt hareket etmekle açılıyor. Anlık istekleri her reddedişte güçleniyor kişi. Ona daha iyi gelecek bir şeyde, yapabilme gücü, dayanabilme potansiyeli arttı. Ne hoş bir artış. Ne güzel bir güçlenme. Ne takdir edilesi bir iyileşme. 

Tüm iyileşmeler, güçlenmeler yavaş yavaş olur. Adım adım yaklaşarak...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Varmaya çalışma, sadece yaklaş."

Çünkü güçlenmek denen süreç, yavaş yavaş, ilmek ilmek işlenen bir süreç. Kıvama ancak böyle geliyor.
Kurabiye yaparken un neden yavaş yavaş eklenir? Çünkü unu birden koyunca, aynı miktar un olmasına rağmen hamura yedirilemez. Topak topak birleşmeyen, kıvamsız bir hamur olur.
Kurabiyeye un eklemek gibidir güçlenmek. Birden olursa, bütünleşmez kişiyle. Devamlı kalmaz, stil haline dönmez. Bir gün sabah 6'da ertesi gün 10’da uyanır. 1 hafta aç gezer, ertesi hafta bir tepsi baklavayı yer. doğrular standardı haline gelmez. Ama yavaş yavaş olan süreçlerde doğrular standart haline gelir.

Az, öz ve kalıcı hareket

Güçlenmek için isteğe zıt ama azar azar hareketle kalıcılık sağlanır. Kurabiye hamurunun birleşmesi gibi, o davranış da kişiyle bütünleşir. 
Hayat canlıları güçlü görmek ister. Doğada güçlenemeyen canlılar bir süre sonra yok olur. İnsanı da güçlü olmaya iter. İnsan, her istediğini yapabildiğinde güçlendiğini zanneder.
Oysa gerçek güç, bazı istekler karşısında boynu bükük kalmamaktır.
Gerçek güç bazı isteklerle savaşmak ve galip olmaktır.

İsteği yenme harekâtı... Belki de en büyük fetihler burada başlar.
Yoksa hiç isteğimizin dışında bir şey yapmadık mı?
Sizler yapmadınız mı?
Onlar yapmadılar mı?

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Kaleminize, yüreğinize, sağlık çok haklı bir yazı
Ebru dedi ki…
İsteğin ne ?
Zıttında davranabilir misin ?
Durup insanın kendine sorması gerekiyor ☀️
Adsız dedi ki…
Oysa güçlü olmayı isteklerimizi hemen yapabilmek zannettik bazen..
GNS dedi ki…
Büyük fetihler isteği yönetmekle başlar

Ellerinize sağlık
Adsız dedi ki…
Tüm iyileşmeler, güçlenmeler yavaş yavaş olur. Adım adım yaklaşarak...
Ne güzel bi hatırlatma :)
Teşekkürler
Adsız dedi ki…
Yaptık... Yaptılar... Kim yapmadı ki...
Ama bir yerden başlamalı değil mi👣
Adsız dedi ki…
Ne kadar özel bir marifet, nefsine hayır diyebilmek... Bunu başarabilen de özel olur o yüzden, herkesin başaramadığını başarmıştır, biz de başaranlardan olalım umarım...
Adsız dedi ki…
Kaleminize, yüreğinize sağlık
Adsız dedi ki…
Güçlenmek… ne kadar anlaşılır bir yazı olmuş kaleminize sağlık 🌿
EC dedi ki…
Ne kadar doğru yol gösterici bir yazı olmuş. İnsanın problemi istekle başlıyor. İsteklerimizi yönetip, güçlenebilenlerden oluruz inş.