Doğrulukla Anılanlardan Olmak

İnsanlar bizi doğru bilsin istiyoruz...

“Gelecekler arasında bizi doğrulukla anılanlardan kıl.”
Öyle bir cümle ki bu. Bu öyle bir söylem ki. Onu söyleyene, onu isteyene, iliklerine kadar hissedene selam olsun. 
Biz ne istiyoruz? İnsanlar bizi doğru bilsin istiyoruz. Bizi övsünler, takdir etsinler istiyoruz. 
  • Anneysem, “Akrabalar anneliğime saygı duysun, beni iyi anne bilsinler” istiyorum.
  • Babaysam, “Arkadaşlarım, eşimin arkadaşları babalığımı övsünler” istiyorum. 
  • Öğretmensem, “Öğrencilerim, velilerim beni takdir etsinler” istiyorum.
  • İş verensem, “Ne iyi patron, iyi ki öncekinin yerine gelmiş desinler” istiyorum. 
Bunun gibi düşüncelerle ne yapıyoruz? Beğeneceklerini düşündüğümüz şeyleri yapıyoruz. Ne yapıyorlar? Beğenmiyorlar!

Her doygunluk başka bir açlığın sebebidir. 

Niçin? Çünkü insanoğlu nankördür, memnun olmaz. Her verilenle isteği artar. Daha fazlasını ister hale gelir. Başka bir isteğin yokluğunun açlığını yaşar. Şimdi onun acısını çekmeye başlamıştır artık. Daha fazlasının arayışına girer. Başka bir şeyi istemeye başlar. Zevki, keyfi, açlığı değişmiş olabilir.  Başka bir insanı kıyas almaya başlamıştır. Böylece şimdi de onu yerine getirmeyeni beğenmez, onaylamaz. Bu sefer de onu nerede bulursa destekleyeceği nokta, bir süreliğine orası olur. Ama bir süreliğine... Sonra onun daha iyisi bulunur. Bu böyle devam eden bir süreç.
Dolayısıyla beğendirmeye çalışılan insan hiçbir şey yapmasa bile kendi içinde isteği değişebilen bir canlı. Yapılana nankörleşip memnun olmayan bir canlı. 
“Kime beğendirmeye çalışıyoruz kendimizi? Kimi memnun etmeye çalışıyoruz?”

Hiç beğenmeyecek olana. Haydi biraz ılımlı olalım, diyelim ki biri beğendi.  Ne katar bu insana, beğendirmeye çalışana? CEO mu oldu mesela? Sonra? Nerede yükseldi? Hangi iyileşmeye, hangi toplamda ilerlemeye sebep oldu şimdi bu? 
Oysa görmez insan... Anlık övgülerle avutur kendini. Anlık onaylarda bulur teselliyi. 
Oysa ey insan... Yaratandan ötesi kim olursa olsun, seni yerse ne olur, seni övse ne olur? En fazla nereye gelebilir?  Müdür olsa veya CEO? En fazla ne olur? Tamam CEO oldu sonra? Ölüme engel olur mu bu? Ölümü engelleyebilir mi? Herkesin yaşamak zorunda olduğu herkesin tadacağı bir gerçeklik var. Engellenebilir mi? Hangi yaratılanın övgüsü engelleyebilir bunu? Gideceğiz. Buradan gideceğiz. Burada beğendirmek istediğimiz kim, bize ne katabilir gerçek anlamda, toplamda? 

O zaman bunun çözümü ne? Ne yapmalı?

Tüm insanlar ihtiyaç duyar beğenilmeye, onaylanmaya. Hiç beğenmeyecek olan insanla karşılayamayacaksa, nasıl giderecek bu ihtiyacını?
Söyleyen ne söylemiş? O kimin beğenisini istemiş? 

Gelecekler arasında bizi doğrulukla anılanlardan kıl... 
Bu da mı insanın onayını, beğenisini, sevgisini aramak? "Yok değil." Burası bambaşka bir kulvar. Burası esas beğendirmek istediğine, daha çok beğendirmek umuduyla, iyilikte yayıcı olmayı istemek. Önder olmak istemek. Çünkü onu iyilikle anıp, iyilikle takip edecek, örnek alacak herkesten ona pay var. Ve bu hiç somut bir pay değil. İbrahim Peygamber ki ona selam olsun. Diyor ki, "Gelecekler arasında bizi doğrulukla anılanlardan kıl." Ne anlama geliyor? Sevgisini aradığı bir Rabbi var. Onun ve hepimizin sahibi bir Rab. Sonra  onun beğeneceği iyi işler var. Kişinin kendine fayda vermesi, kendini daha güçlü, daha mutlu yapacak işler. Yani dolayısıyla o Rabbin, senin iyi olmandan rızası var. Ama bundan daha iyisi de var. O tek olan Rabbin daha beğeneceği, daha razı geleceği iş var. 
Bir başka insanın iyi olmasına sebep olmak. Bir başka insanın güçlü olmasına, mutlu olmasına, bağımlılıklardan kurtulmasına aracı olmak var. Bazen yakınında bir insan olur bu, bazen de hiç tanımadığın. Ama öncü olur. Zarardan sakınıp, faydaya yönelen akıl sahiplerine önder olur. 
Bu da onu, “Gelecekler arasında doğrulukla anılanlardan” kılar. 
Önderlik ettikleri onu çok beğenir, onu sevgiyle anar. Bu da  Rabbin daha da sevmesiyle ilgili umut olur. Işık olur. Işıklar sahibine, umudu yaratana kavuşmak için yol olur. Beğenisi istenecek, onayı için çabalanacak bir tek O”dur. O”nun beğenisi için ne varsa vazgeçilir. O”nun beğenisi için ne kadar yorulmak olursa olsun, yorulunur. Çünkü O, beğenince çok güzel beğenir. İnsan yapıp ettiklerini bozmadıkça, bozmakta ısrarcı olmadıkça da bırakmaz beğenmeyi. Bunun karşılığında da, iyi olan çıkabileceği ne varsa oraya çıkarıverir. O”nun beğenisi, güvenilecek en tutarlı beğenidir. Hiç şaşırtmaz, hayal kırıklığına uğratmaz. Çünkü O”nun dışında ne varsa geçer, geçicidir. Bir kalıcı olan yalnızca O...
Oraya ulaşacağınız her yolunuz... 
Çok açık olsun... 
Su gibi aksın... 
Sizi ulaşmanız gerekene ulaştırsın... 

Yorumlar

Merve dedi ki…
Çok güzel... kaleminize sağlık... iyi iz bırakan, iyi iz bırakanları yetiştirenlerden olmak dileğiyle...
Adsız dedi ki…
Sadece "O" na beğendirmek ve "O" na kendimizi sevdirmek tüm yaşamımız boyunca nasip ve kismet olsun.kaleminize saglik cok guzel...
GNS dedi ki…
Çok keyifliydi
Kaleminize sağlık
İsmail Bostancı dedi ki…
Helal olsun..doğruları yazan kaleminize sağlık
Adsız dedi ki…
Her samimi yüreğe nasip olsun inşallah.Kaleminize sağlık..

Adsız dedi ki…
Işıkların ve umudun Rabbi olan ALLAH razı olsun… Anlayıp idrak edebilmeyi, özümseyebilmeyi, gerçekten gelecekler arasında iyi anılanlardan olmayı istemeyi nasip etsin, ömrümüz çabamız kendimizi O’na beğendirmek olsun 💜
Adsız dedi ki…
doğru yere secde edenlerden olabilmek ümidiyle
Adsız dedi ki…
çok iyi geldi ellerinize sağlık. insanların doğruya değil normale göre tepki verdiği şu dönemde özellikle...
Dilber Çakır dedi ki…
Amaç Allah rızası ise ve Allah doğrularla beraberse sözün bittiği yer.