Doğru İlişki Başlangıcı Yapmak

Dışarıdan bakınca her şey iyi güzel gözüküyor...

Çok keyifli bir evliliğimiz var. El ele göz göze diz dize. Bir dediğimi iki etmiyor. Benim için herkesi karşısına alabiliyor. Sanki bir ben varım bu dünyada bir de o.

Yeni yeni hediyeler aldıkça daha da hoş hissediyorum kendimi. 

Telefonunda eşini “Hayatım Her Şeyim” diye kaydetmiş. Sürekli “Seni seviyorum” diyor. Gün içinde defalarca arıyor, o yanında yokken fotoğraflarına bakıyor, güzel cümlelerle ona kendini iyi hissettiriyor.

Ne güzel değil mi? Dışarıdan bakınca her şey çok iyi gözüküyor. Hepimizin hayalini kurduğu eş sanki. Ama fark edemediğimiz çok küçük detaylar var.

Bir insan davranışlarıyla sevgisini hissettirmiyorsa anlık söylediği her cümle geçici değil midir?

Onu ne kadar sevdiğini söyleyip sonra uykundan uyandırıp “bana su getirsene” diyen, dışarı çıktığında kendi sevdiği yerlere götürüp “burayı çok seveceksin, yahu şöyle yer sevilmez mi?” diyen birisini ister miydi insan gerçekten? Tüm o süsün püsün ardında kendini beğenen ve karşıdaki için fedakârlık yapmak işine gelmeyen bir insan var. Ama insan çoğu kez “Bak bir problem olduğunda üzülüyor beni kaybetmek istemiyor. İlişkiyi kurtarmak istiyor ne güzel sözler söylüyor.” diyor. Aslında işin kolayına kaçıyor. 

Karşısındakinin nelerden hoşlandığını öğrenmek bedel ister. Ama çoğu insan bunu öğrenmeyi tercih etmez. Sadece anlık küsmeleri en kısa sürede nasıl ortadan kaldıracağını düşünür, kestirme yolu tercih eder. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki, "Anlık çözümler toplamda çözüme ulaştırmaz"

Çoğu insan anlık sürece baktığı için ilişkiler güzel gözükür dışarıdan. "Peki neden çok ufak bir meseleden birbirleriyle tartışıp inatlaşabiliyorlar?" diye düşünür ama bulamaz.

İstekleri olduğunda çok iyi dost olan ama istekleri olmadığında düşman olan kişiler aynı. Dostu ve düşmanı farklı zannederiz ama isteklerime göre hareket ettiğimde dostum da düşmanım da aynı kişi olabilir. Beni güzel mekânlara götürürken “hayat arkadaşım, can yoldaşım ne güzel yaşıyoruz” olduğu gibi hadi beni gezdir dediğimde “yorgunum başka zaman” deyip de beni gezdirmediğinde aynı kişi düşmanım oluveriyor. “Hiç beni düşünme zaten" “Arkadaşların çağırmış olsa çoktan gitmiştin!” “Görürsün sen. Sen de benden bir şey isteyeceksin illa ki!” 

Yorgunmuş, hastaymış, iş yerinde günü berbat geçmiş, haksızlıklara uğramış, ay sonunu nasıl getireceğini dert etmiş. Bunların hiçbiri umurunda olmayabiliyor. Çünkü insan kendini bütün bunlardan çok daha önemli olarak görebiliyor.

Aynı evin içinde aile olamamış insanlar... Yıllar sonra bile hâlâ ailelerini yarıştırabiliyorlar. Günde bir kez bile aramadığı, bekarlığında en büyük rakibi olan annesi şimdi eşinin annesine karşı bulunmaz hint kumaşı gibi olabiliyor. "Senin annen, benim annem, senin ailen, benim ailem, ailemle böyle konuşamazsın!" İşin acı tarafı hiçbirini ailesine düşkün olduğu için yapmıyor. Kendi egosuna düşkün olduğu için yapıyor.

Peki tüm bunlar neden oluyor? Baştaki niyetimiz neydi? Evlenirken ne için evlendik? İlgisi, güzelliği, imkânları mı hoşumuza gitti, hissettirdikleri mi hoşumuza gitti? Güzelliğinin gideceğini hiç hesaba katmadık “Evet” derken ya da hayatın inişli çıkışlı olduğunu; bugünkü sahip olduklarını yarın kaybedebileceğini hiç hesaba katmadık. Oysa ki bunlar da olabilirdi.

Beklentiler, hep karşı taraftan olunca insan ilişkide boğulmalar yaşar. Hep alacağı şeylere odaklandıkça vermesi gerekenler aklına gelmez.

Deneyimsel Öğreti der ki; “Bu hayatta yalnızca ihtiyaç giderenin ihtiyacı giderilir.”

İki taraf da kendisinin değil de karşıdaki insanın neye ihtiyacı olduğuna odaklansa, karşıdakinin isteklerine odaklansa yapboz parçaları gibi bir bütün olur. Birbirlerini tamamlar, bir olur. İnsan harici tüm canlılar karşılıklı uyum ile bir bütünün parçası olurken insanoğlu zoru seçer. Oysa birleşen olabilmek, karşılıklı ihtiyaç giderebilmek kişinin yükünü hafifletir. 

İlişkilerde Ustalık Hakkında

 

Yorumlar

Adsız dedi ki…
İhtiyaç karşılamak artık günümüzde ne kadar kıymetli teşekkürler elinize sağlık...
Işıl dedi ki…
Çok güzel bir yazı, teşekkürler...
Gerçek htiyacı fark edenlerden olmak dileğiyle...
Adsız dedi ki…
elinize sağlık, günümüz dünyasında zor, karşı tarafı düşünen birini bulabilmek. Ama insan önce kendine bakmalı, ben düşünebilmeliyim önce karşımdakini. Sonra bekleyebilirim beni düşünen birini...