Öğretmeniyle Göz Göze Geldi...
Sabah yaşadıkları aklından çıkmıyordu. "Annem sabah yine çok gergindi” diye düşündü. Neredeyse, onu ve çantasını kapının önüne atarcasına çıkarmıştı evden. “Yine işe geç kaldım” diye söyleniyordu koşturarak.“Sen burada bekle, sakın bir yere ayrılma, servis gelir birazdan” diye konuşması duyuluyordu, sokağı dönerken.
Servis gelmiş ve okula
varmıştı. Düşünceli bir şekilde girmişti sınıfa. Annesinin işyerine, daha çok
da babasına kızgındı. "Annemi neden
bu kadar yoruyorlar ki sanki? Başka çalışan mı yok orada? Babam bizimle
yaşasaydı da annem işe gider miydi acaba?" diye düşünüyordu. Birden öğretmeniyle
göz göze geldi.
Gözünün içine mahcup
bir bakış attı…
Sonra kafasını yere
eğdi…
Biliyordu, mesajı
almıştır o…
Birazdan yanına gelir
ve başını okşardı…
Hep böyle olmuştu.
Kısa bir süre sonra başında
o yumuşak eli hissetti. Yine çok iyi gelmişti. İçini hızlıca bir huzur
kaplamış, düşüncelerini unutturmuştu hemen. Sınıf daha sıcak bir yuvaya
dönmüştü gözünde.
Nasıl anlıyordu acaba,
ona ihtiyacı olduğunu?
Nasıl yakalıyordu ki
mesajı çabucacık?
Elindeki sıcaklığın
sebebi neydi acaba?
O da büyüyünce öğretmen
olmak istiyordu. Zor olmalıydı böyle olabilmek. Öğretmenler insanın başka bir
hali olmalıydı çünkü.
Öğretmenlerimiz…
Çocukluğumuzun ve ilk
gençliğimizin şahitleri…En saf, masum ve savunmasız yanımız…
İlk hayranlık duyulanlar…
Hangimizin yok ki öğretmeni ile ilgili hatırladığı anıları…
Hangimiz unuttuk ki, o günleri, o sınıfı, o yüzü…
Onun bir gülümsemesi, kızması, onayı, sesinin tonu, bir dokunuşunu…
Kim silebilir ki hafızamızdan?
Sevgisini ve ilgisini birbirimizden kıskandığımız o insanlar…
Ailemizden sonra,
En çok vakit geçirdiğimiz,
Hayatımıza yön veren,
Bizi yetiştiren...
Öğretmenlerimiz…
Bir çocuk için öğretmen
öyle bir anlam taşır ki, hayatında ne eksikse onun yerine geçebilir. O boşluğu
doldurabilir. Puzzle’ın eksik olan parçası gibi, vücudumuzdaki kök hücre gibi.
Öğretmen…
Neyi öğreten?Okumayı, yazmayı, sayı saymayı, coğrafyayı, tarihi, başka bir dili…
Daha da önemlisi;
Sevgiyi,
Yaratılan her canlının değerli olduğunu,
Merhameti,
Empati kurabilmeyi,
Yere attığı çöpü bir başkasının temizleyeceğini,
Yük olmaması gerektiğini,
İsrafın yanlış bir davranış olduğunu. Zamanı, suyu, yiyeceği, sözü…
Öğretmen…
Neydi öğretmen?
Öğreten ve yetiştiren.
Bir çocuğun hayatına
dokunabilen,
Bir gence “seni anlıyorum” diyebilen…
İnsanı seven ve sevmeyi
öğretenlere,
Hayvanları ve doğayı
seven ve sevmeyi öğretenlere selam olsun…
Yorumlar