Bir İnsan Vardı...
Sakınmayan,
Hatasında ısrar eden,
Verilene şükrü olmayan,
Sahtelikler içinde oyalanan,
Bir insan vardı...
Çok bilir,
Çok böbürlenir,
Çok da yanılırdı...
Bugüne kendi zekâsıyla geldiğine inanır,
"Hep kazanabilirim" diye düşünürdü...
Sıkıştığında rahatlıkla yalan söyler,
Ticaretinde hile yapardı...
Kimsenin onu görmediğini zannederdi...
Somut varlıklarına güvenirdi...
İhtiyacı olanı görmezden gelir,
Cimriliği marifet bilirdi...
Sonra...
Kazandıkları ona fayda vermedi....
Bilemedi...
Karıncanın göz bebeğindeki damarı dizayn eden varken,
Her sabah yuvasından aç olarak çıkan kuşların rızkını veren varken,
Daha o bir şey değilken,
Yeri ve göğü tasarlayan varken,
Bize süre verilmişken,
Zamanın bir sahibi varken...
O ise,
Kimsenin onu görmediğini zannederdi...
Sürenin sonuna geldiğinde,
Son dakika pişman olsa da,
Pişmanlığı ona fayda vermedi,
Firavun gibi...
Hikmeti kendinden bildi ve kaybetti.
Hiç düşünmedi...
Bu hayatta neden yaşadığını...
İnsanın kim olduğunu?
Sınav edenin ne beklediğini?
Sorulara nasıl cevap vermesi gerektiğini...
Yanlışta ısrar etti,
Gerçeğe karşı, kör ve sağır oldu...
İkram edileni hiç merak etmedi,
İkram edileni merak etmiş olsa,
Orada şu cümleyi bulmuş olacaktı.
Belki düşünecek, bir yere varacaktı.
Fakat kaybedenlerden oldu,
Anlatılanlar gerçekti.
Doğrusu insan,
Yanılır...
"Kimsenin kendisini görmediğini zanneder."
Yorumlar